Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Türkiye’siz Doğu Akdeniz Tahayyülü: Eastmed Projesi

Doğu Akdeniz, stratejik konumu ve zengin enerji kaynakları ile ön plana çıkarken 2018 yılında Yunanistan’ın haksız münhasır ekonomik bölge iddiası sonucu Akdeniz’de barışın tehlikeye girmesiyle dünya kamuoyunda önemli bir yer edinmiştir.

Bölge, jeopolitik meseleler ve doğal kaynakların zenginliği ile dikkat çekmektedir. 2000’li yılların başından itibaren enerji kaynakları arama çalışmalarına başlanarak 2010’un başlarında tahmini değerler elde edilmiştir.

 Günümüzde ise Doğu Akdeniz, özellikle enerji kaynakları ve deniz yetki alanları üzerindeki politik meseleler ve bu alandaki doğal kaynakların paylaşılması konularıyla gündeme gelmektedir. Türkiye’nin bu bölgedeki stratejik çıkarlarını savunma girişimleri, Türkiye’nin özellikle 2018 yılında Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Mısır ve İsrail başta olmak üzere bölge devletleriyle; ABD ve Fransa gibi Doğu Akdeniz’in dışında kalan ülkelerle karşı karşıya gelmesine neden olmuştur. Doğu Akdeniz doğalgaz probleminin üstünden 2 yıl geçtikten sonra 2020 yılında Atina’da İsrail, Mısır ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından imzalanan EastMed boru hattı projesi ile Türkiye haklarından vazgeçirilmeye çalışılmış ve bölgedeki rolüne kastedilmiştir. Bu çalışmada Doğu Akdeniz’de bölge ülkelerinin rollerinden, Eastmed boru hattı projesi ve Mavi Vatan mefhumu ele alınacaktır.

Türkiye’nin Doğu Akdeniz Stratejisi: Mavi Vatan

Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki deniz yetki alanlarını belirleme ve koruma stratejisi, 2018 yılında benimsenen Mavi Vatan doktrini ile somut bir politika haline gelmiştir. Mavi Vatan, Türkiye’nin kendi kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (Exclusive Economic Zone/EEZ) haklarını savunarak, bölgedeki enerji kaynaklarından coğrafyanın getirdiği adil bir pay almayı amaçlamaktadır. Türkiye, bu Mavi Vatan doktrini çerçevesinde gerek deniz kuvvetleri gerekse sondaj faaliyetleri noktasında teknolojilerini güçlendirmiş, buna bağlı olarak enerji kaynaklarının paylaşımında aktif bir rol oynamaya başlamıştır.

Türkiye’nin attığı en önemli adımlardan biri, 2019 yılında Libya ile imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Anlaşması olmuştur. Bu anlaşma, Türkiye ile Libya arasında deniz yetki alanlarını belirlemiş ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını güçlendirmiştir. Ayrıca, bu anlaşma, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), bölgede Türkiye’yi dışlayan enerji projelerine karşı önemli bir hamle olarak değerlendirilmiştir. Mavi Vatan doktrini, Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarını savunma politikasını şekillendiren önemli bir unsur haline gelmiştir.

Doğu Akdeniz Bölgesindeki Devletler ve Faaliyetleri

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz yataklarından faydalanmak amacıyla 2000’li yılların başından itibaren deniz yetki alanları üzerinde çeşitli anlaşmalar yapmıştır. 2000’li yıllarda başlayan çalışmaların ardından 2010-2011 yılında ilk gaz keşfini bildirmiştir. Afrodit sahası gibi bölgelerde doğal gaz arama çalışmaları yürüten GKRY, bölgedeki enerji kaynaklarını işletme hakkını kendi yetki alanına dahil etmeye çalışmaktadır. Ayrıca, ENI ve ExxonMobil gibi şirketlerle de keşif ve sondaj anlaşmaları imzalamıştır. Ancak Türkiye, KKTC’nin haklarını savunarak bu anlaşmaların geçerli olmadığını ve deniz yetki alanı ihlali yaptıklarını savunmaktadır.

Mısır, Doğu Akdeniz’de önemli bir aktör olarak öne çıkmakta ve son yıllarda donanmasını başta olmak üzere teçhizatlarını güçlendirerek denizlerdeki etkisini artırmaktadır. Mısır, 2015 yılında Zohr sahasında büyük bir doğal gaz rezervi keşfetmiş ve bu rezervlerin işletilmesi için uluslararası enerji şirketleriyle iş birliği yapmaya başlamıştır. Eastmed Projesi gibi Türkiye’yi dışlayan enerji projelerine destek veren Mısır, aynı zamanda Yunanistan ve GKRY ile deniz yetki alanı anlaşmaları imzalamıştır. 2024 yılında Türkiye ve Mısır arasında başlayan diplomatik temaslar, enerji paylaşımı konusunda potansiyel bir mutabakata varılabileceğini anlatmıştır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ile ilişkileri geliştirmeye yönelik açıklamaları ardından Türkiye-Mısır ilişkileri karşılıklı olarak iyiye gitmiştir.

Yunanistan da Türk kıta sahanlığını ihlal eden anlaşmaları yapmasıyla, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin karşısında konumlanan ve tehdit unsuru hale gelen devletlerden biridir. GKRY ile dış politikada ortak çıkar içerisinde olan Yunanistan, Türkiye’nin Mavi Vatan stratejisine karşı bölgedeki ve bölge dışındaki devletlerle iş birliği yapmaktadır. Yunanistan, aynı zamanda Avrupa Birliği ve NATO nezdinde Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerini uluslararası alanda tartışmaya açarak Türkiye kıta sahanlığı, arama ve sondaj faaliyetleri aleyhine çeşitli diplomatik girişimlerde bulunmuştur.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, 2020 yılında Türkiye’nin hidrokarbon arama faaliyetlerini kastederek “Türkiye’nin süregelen operasyonları nedeniyle endişeliyiz. Kıbrıs kendi münhasır ekonomik bölgesinde bulunan bulunan hidrokarbon dahil doğal kaynaklarını çıkarma hakkına sahiptir.” sözlerini sarf etmiştir.

Bölgede yine etkin bir devlet olarak İsrail, Doğu Akdeniz bölgesinin en büyük rezervlerinden olan Leviathan ve Tamar doğal gaz sahaları ile toplamda 800 milyar metreküp rezerv kapasitesine sahip olup, bu sahalardan elde edilen doğal gazı EastMed boru hattı aracılığıyla Kıbrıs ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ihraç etmeyi amaçlayan projeler geliştirmiştir. Bölgede faaliyet gösteren Amerikan enerji şirketi Noble Energy başta olmak üzere yerli ve uluslararası şirketler arama ve sondaj faaliyetlerini gerçekleştirmektedir.

İsrail, enerji alanında bölgedeki diğer devletlerle, yani Mısır, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) ve Yunanistan ile iş birliğini artırarak, EastMed Projesi’ne destek vermiş ve bu projede önemli bir paydaş haline gelmiştir. Bu enerji iş birliği, İsrail’in Doğu Akdeniz’deki doğal gaz rezervlerinin etkisiyle Türkiye’yi dışlayarak bölgedeki enerji politikalarını şekillendiren kilit aktörlerden biri haline gelmesine neden olmuştur. Bölgede çıkarılan doğal gaz, çeşitli anlaşmalar çerçevesinde Mısır’a ihraç edilmekte ve Mısır bu gazı sıvılaştırarak yeniden ihraç etmektedir. Ayrıca, İsrail’in komşu ülkesi Ürdün de enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla İsrail’den doğal gaz ithal etmiştir.

İsrail’in bu enerji stratejisi, Doğu Akdeniz’deki doğal gaz kaynaklarının diğer pazarlara ulaştırılması noktasında bölgesel anlaşmalarla şekillenmekte ve İsrail’i Doğu Akdeniz’in enerji politikalarında önemli bir yer almasını sağlamaktadır. EastMed Projesi, bölgenin jeopolitik dinamiklerini yeniden tanımlayarak, enerji kaynaklarına dayalı ittifakların şekillenmesine ve Türkiye’nin bölgedeki enerji denkleminden dışlanması teşebbüsüne sahne olmuştur.

Eastmed Projesi

Türkiye’siz bir Doğu Akdeniz tahayyülü Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye rakip Mısır, İsrail, Yunanistan, Kıbrıs, İtalya ve Ürdün devletlerinin katılımıyla somut bir hale getirilerek çeşitli anlaşmalarla desteklenmiş ve bu süreç EastMed boru hattını da şekillendirmiştir. Bahsedilen Eastmed Projesi, Doğu Akdeniz’de bulunan doğal gazın Yunanistan ve İtalya üzerinden Avrupa’ya taşınmasını amaçlayan bir boru hattı projesidir. Proje, 2010’lu yılların başında gündeme gelmiş ve İsrail, GKRY, Yunanistan ve İtalya’nın katılımıyla şekillenmiştir. Avrupa Birliği, Eastmed’i hem Rusya’ya bağımlılığı azaltması sebebiyle hem de enerji arz güvenliği açısından stratejik bir proje olarak desteklemiştir. Proje, yılda yaklaşık 11 milyar metreküp doğal gaz taşıma kapasitesine sahip olacak şekildedir.

Ancak, Eastmed Projesi birçok teknik ve ekonomik zorlukla karşı karşıya kalmıştır. Boru hattının Türk kıta sahanlığından geçmesi, hem maliyetleri artırmış hem de bölgedeki jeopolitik gerilimleri tırmandırmıştır. Türkiye, projenin kıta sahanlığını belirtmiş ve 2003 yılında GKRY ve Mısır’ın yaptığı münhasır ekonomik bölge anlaşmasının geçersiz olduğunu savunarak bu duruma karşı çıkmıştır. Yine aynı şekilde Mısır ve Yunanistan arasında da 2020 yılında Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması gerçekleştirilmiştir. Türkiye tarafından bu anlaşma, anlaşmada yer alan alanın Türk kıta sahanlığında yer alması sebebiyle sözde sayılmıştır. Ayrıca 2022 yılının Ocak ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin projeye verdiği desteği geri çekmesi, projenin sürdürülebilirliği konusunun yeniden ihtilafa sürüklenmesine yol açmıştır. Bu geri çekilme adımı, projenin karlılık oranının düşük olmasıyla beraber Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin münhasır ekonomik bölgesini işgal etmesi sebebiyle oluşabilecek jeopolitik riskleri de düşünerek gerçekleştirilmiştir denilebilir.

Türkiye, başından beri projenin ölü doğduğunu belirterek Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı haklarını korumak için kararlı bir tutum benimsemiştir. Libya ile imzalanan anlaşmayla da Doğu Akdeniz’deki stratejik pozisyonunu güçlendirmiştir. EastMed projesinin zayıflaması ile Türkiye’nin bölgedeki enerji ve jeopolitik gücü orantılı olagelmiştir.

“EastMed doğalgaz boru hattı projesine ilişkin anlaşmanın imzalanması, bölgede ülkemizi ve KKTC’yi dışlamaya çalışan beyhude adımların yeni bir örneğidir. Doğu Akdeniz’de en uzun kıyı şeridine sahip olan Türkiye’yi ve Kıbrıs Adası’nın doğal kaynakları üzerinde eşit haklara sahip olan Kıbrıs Türklerini yok sayan hiçbir proje başarılı olamayacaktır. Bu hususu bir kez daha uluslararası toplumun dikkatine getiriyoruz.

Doğu Akdeniz’de bulunan doğal kaynakların değerlendirilmesinde ve ülkemiz dahil Avrupa’daki tüketim pazarlarına iletilmesinde en ekonomik ve güvenli güzergah Türkiye’dir. Buna rağmen hem bize hem Kıbrıs Türklerine iş birliği kapılarının kapatılması, aslında bazı ülkelerin iş birliği yerine kısır siyasi hesaplar peşinde koştuğunun açık göstergesidir. Bu tür kirli hesapların geçmişte olduğu gibi gelecekte de tutmayacağını proje sahiplerine hatırlatırız.”

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami AKSOY, 2 Ocak 2020

Bu süreçte Türkiye, Mısır gibi bölge ülkeleriyle enerji konusunda iş birliği fırsatlarını da değerlendirmeye başlamıştır. 4 Eylül 2024 tarihinde Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’nin Ankara’yı ziyaretinde imzalanan 17 mutabakattan biri de “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Mısır Arap Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Enerji Alanında Mutabakat Zaptı” olmuştur. Özellikle Mısır ile ilişkilerin iyileşmesinin, Türkiye’nin diğer enerji kaynakları başta olmak üzere Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarına erişimi açısından yeni fırsatlara sebep olabileceği düşünülmektedir. Jeopolitik gündemin sürekli olarak değiştiği bölgede yeni bloklar da ortaya çıkacaktır.

Sonuç

Doğu Akdeniz, jeopolitik ve ekonomik açıdan büyük bir öneme sahip olmuş, bu özelliğini günümüzde de korumaktadır. Bölgedeki zengin enerji kaynakları ve stratejik konumu, ulusal çıkarlar ve güç dengelerinin önem odağında yer almaktadır. Türkiye, Mavi Vatan doktrini ile bu bölgedeki haklarını savunmak ve deniz yetki alanlarında etkin bir rol oynamak adına uzun süredir kararlı adımlar atmaktadır. Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve Mısır gibi ülkeler ise Türkiye’yi dışlayan projelerle bölgedeki kaynakları paylaşma çabasında olmuş, bu bağlamda Doğu Akdeniz Gaz Forumu, çeşitli anlaşmalar ve EastMed boru hattı projesi hayata geçirilmeye çalışılmıştır.

EastMed projesi, Türkiye’nin çıkarlarını sınırlamaya teşebbüs ederek Doğu Akdeniz’in enerji kaynaklarını Avrupa’ya taşıma amacı güden bir proje olarak öne çıkmışsa da, karlılıkta zorlanmalar, Türkiye’nin alanını ihlal etmesi ve bölgedeki jeopolitik gerilimler nedeniyle verimli bir proje olmamıştır. Bunun yanında, ABD’nin 2022’de projeye desteğini geri çekmesi, projenin geleceğini belirsizliğe itmiştir. Ancak bu gerilimli süreç, Türkiye’nin bölgedeki rolünü tamamen sınırlayamamış, aksine Türkiye’nin konumunu sağlamlaştırmış ve yeni fırsatlar doğurmuştur. Özellikle Mısır ile başlayan ve Yunanistan ile devam etmesi planlanan diplomatik temaslar ve enerji alanındaki iş birliği olanakları, Türkiye’nin bölgedeki pozisyonunu korumasına ve genişletmesine olanak tanımaktadır.

Doğu Akdeniz’deki mücadele, enerji kaynakları sebebiyle derinleşirken, Türkiye’nin kararlı duruşu ve bölge ülkeleriyle ilişkileri, gelecekteki gelişmeler açısından son derece önemli olacaktır. Enerji kaynaklarının paylaşımı konusundaki bu mücadelenin Türkiye’nin diplomatik ve askeri stratejileriyle nasıl şekilleneceğini Doğu Akdeniz’i içine alan bölge ve uluslararası politikayı etkilemeye devam edecektir.

 

Kaynakça

Anadolu Ajansı. (2022, January 11). US withdraws support from EastMed gas pipeline project. https://www.aa.com.tr/en/world/us-withdraws-support-from-eastmed-gas-pipeline-project/2470881

 

BBC News Türkçe. (2020, September 12). Doğu Akdeniz krizi: AB’den Türkiye ve Yunanistan’a diyalog çağrısı. https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54134914

BBC News Türkçe. (2020, August 29). Doğu Akdeniz’de yaşanan gerginlik ve Türkiye’nin Navtex ilanı ne anlama geliyor? https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53940648

BBC News Türkçe. (2020, September 23). Türkiye-Yunanistan istikşafi görüşmeleri başlıyor: İki ülke 4,5 yıldır neden görüşmüyordu? https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54252161

DEPA International. (n.d.). Interconnector pipeline EastMed. https://depa-int.gr/en/interconnector-pipeline-eastmed/

Erciyes, Ç. (2019, December 22). Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması Türkiye’nin Siyasi ve Hukuki Tezleri Sahadaki Uygulamaları. T.C. Dışişleri Bakanlığı. https://www.mfa.gov.tr/data/dogu-akdeniz-deniz-yetki-alanlarinin-sinirlandirilmasi.pdf

Global Firepower. (n.d.). Countries comparison. https://www.globalfirepower.com/countries-comparison.php

Reuters. (2024, February 14). Cyprus could produce first natural gas as soon as 2026, minister says. Reuters. https://www.reuters.com/business/energy/cyprus-could-produce-first-natural-gas-soon-2026-minister-says-2024-02-14/#:~:text=Cyprus%20reported%20its%20first%20offshore,Minister%20George%20Papanastasiou%20told%20Reuters.

T.C. Dışişleri Bakanlığı. (2020, August 7). No: 165, Yunanistan ile Mısır arasında sözde deniz yetki alanları anlaşması imzalanması hk. https://www.mfa.gov.tr/no_-165_-yunanistan-ile-misir-arasinda-sozde-deniz-yetki-alanlari-anlasmasi-hk.tr.mfa

T.C. Dışişleri Bakanlığı. (2020, January 2). SC: 1, EastMed projesine ilişkin anlaşmanın imzalanması hk. https://www.mfa.gov.tr/sc_-1_-eastmed-projesine-ili%C5%9Fkin-anlasmanin-imzalanmasi-hk-sc.tr.mfa

TRT Haber. (2022, February 11). EastMed projesi çöktü: Alternatifler neler? https://www.trthaber.com/haber/dunya/eastmed-projesi-coktu-alternatifler-neler-650450.html

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve UDİAD’ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği

Hakkımızda

Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği, diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında derinlemesine bilgi edinmek, sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında araştırmalar yapmak, bilgiyi işlevsel hale getirerek akademik yayınlar yapmak, seminer, konferans ve eğitim faaliyetleri düzenlemek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur.

This Pop-up Is Included in the Theme
Best Choice for Creatives
Purchase Now