Merhaba, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Sayın Büyükelçi Kubanychbek Omuraliev’in ‘‘Türk Devletleri Teşkilatı’nın Stratejik Önemi: Güçlü Birlik ve Ortaklığı’’ üzerine Gazeteci-Tarihçi Derya Soysal ile gerçekleştirdiği röportaj Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği’nde yayında. Sözü Sayın Büyükelçi’ye bırakıyoruz.
Soru 1: Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) son yıllarda hangi önemli adımları atmıştır?
Son yıllarda Türk Devletleri Teşkilatı, ülkelerimiz arasındaki iş birliğini güçlendirmek ve dünya sahnesindeki varlığımızı arttırmak için birçok önemli adım attı. Çok taraflı iş birliğimizi dış politika ve ticaretten enerji, yeşil ekonomi, turizm, dijitalleşme ve hatta uzay araştırmalarına kadar 35 farklı alana genişlettik. Türk Devletleri Teşkilatı Üye Devletleri arasındaki ekonomik iş birliği, Türk dünyasındaki genel entegrasyon ve iş birliğinin temel ve dinamik bir yönüdür.
İş birliğini geliştirmek için kurduğumuz ana mekanizmalardan biri, üye ülkelerimiz arasında iş ilişkilerini güçlendirmek için kilit bir platform görevi gören Türk Ticaret ve Sanayi Odası (TCCI)’dır. Ayrıca, Türk Yatırım Fonu (TIF) da bir başka kilometre taşıdır. Başlangıçta 500 milyon dolar sermaye ile kurulan fon, Macaristan’ın da katılımıyla 600 milyon dolara ulaşmış olup, karşılıklı yatırımları desteklemekte, inovasyonu teşvik etmekte ve özellikle KOBİ’lerde girişimciliği beslemektedir. Fonun bu yıl içerisinde faaliyete geçmesi ve bölgemizdeki somut projelere yatırım yapmaya başlaması planlanmaktadır. Bir diğer önemli gelişme de ticaret süreçlerini kolaylaştırmak, engelleri kaldırmak ve bölgedeki genel iş ortamını iyileştirmek için çalışan Ticareti Kolaylaştırma Komitesi (TFC)’dir. Bişkek’teki son zirvede, bölgemizde dijital ticaret ve dönüşüme yönelik büyük bir adım olan Dijital Ekonomi Ortaklık Anlaşması’nı imzaladık.
Doğu ile Batı’nın, Kuzey ile Güney’in kesişme noktasındaki stratejik konumu göz önüne alındığında bölgemizdeki ticareti artırma potansiyeli muazzam olsa da, hala aşılması gereken engeller var. 2024’ün nihai sonuçlarına göre, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye ülkeleri toplam GSYH’de dünya genelinde 12. sırada yer alırken, toplam dış ticaret hacmi 1.1 trilyon dolar. Bununla birlikte, Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletler arasındaki iç ticaret şu anda bunun sadece yaklaşık %7’sini (2024’te Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletlerinin toplam ticaret cirosu 850 milyar USD idi) veya yaklaşık 58,17 milyar $’ı oluşturmaktadır. Birkaç yıl önce bu oran sadece %3’tü, yani cesaret verici bir büyüme görüyoruz. Şimdi hedefimiz bu payı mümkün olan en kısa sürede %10’a çıkarmak. Bunu başarmak için Asya’yı Avrupa’ya bağlayan önemli bir stratejik girişim olan Orta Koridor gibi uzun vadeli projelerle ulaşım ve lojistik alanındaki engelleri ortadan kaldırıyoruz. Üye devletlerimizden geçen bu koridor benzersiz avantajlar sunmaktadır. Kuzey Koridorundan 2.000 kilometre daha kısa olan bu koridor, Çin’den Avrupa’ya malları deniz yolundan üç kat daha hızlı bir şekilde, sadece 15 günde ulaştırabiliyor. Orta Koridor boyunca yapılacak altyapı iyileştirmelerinin 2030 yılına kadar taşınan kargo hacmini üç katına çıkararak 11 milyon tona ulaştırması beklenmektedir. Bu koridorun hayati bir bileşeni, transit mesafeleri önemli ölçüde azaltacak ve yılda 15 milyon tona kadar yük taşıma potansiyeline sahip olan Çin-Kırgızistan-Özbekistan demiryolu projesidir. Son yıllarda bu güzergâh boyunca kargo taşımacılığında önemli bir büyümeye tanık olduk. 2024 yılının ilk 11 ayında Orta Koridor boyunca taşınan yük hacmi %63 oranında artarak 4,1 milyon tona ulaştı.
Taşımacılık ve gümrük iş birliğinde de önemli adımlar attık. Basitleştirilmiş Gümrük Koridoru, Uluslararası Kombine Yük Taşımacılığı gibi anlaşmalar ve E-İzin, E-CMR ve E-TIR gibi dijitalleşme girişimleri lojistiği kolaylaştırmaya ve ticaret verimliliğini arttırmaya yardımcı oluyor. Tüm bu çabalar, bölgesel ekonomik entegrasyonun derinleştirilmesi ve üye ülkelerimiz arasındaki ticaret akışının iyileştirilmesi yönündeki daha geniş hedefimize katkıda bulunmaktadır.
Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin stratejik konumu göz önüne alındığında, Orta Koridor, Asya’ya alternatif ve verimli yollar arayan AB ülkeleri için hayati bir geçiş güzergahı olarak hizmet vermektedir. AB, altyapıyı geliştiren, düzenlemeleri uyumlu hale getiren ve kesintisiz ticareti teşvik eden iş birliğine dayalı projelere katılarak Türk Devletleri Teşkilatı bölgesinin potansiyelinden yararlanabilir. Sadece malların dolaşımını kolaylaştırmakla kalmayıp aynı zamanda Doğu ile Batı arasında ekonomik iş birliğini ve karşılıklı refahı teşvik ederek transit geçiş için bir köprü görevi görmeye hazırız.
Güvenlik iş birliği de çalışmalarımız için aynı derecede hayati önem taşımaktadır. Siyasi ve güvenlik konularında düzenli istişareler, istihbarat paylaşımı ve doğal afetlere ve acil durumlara müdahale etmek üzere bir Sivil Koruma Mekanizması’nın geliştirilmesi de dâhil olmak üzere, iş birliği için kilit mekanizmalar oluşturduk. Konu eğitim ve kültür olduğunda da kayda değer ilerlemeler kaydettik. Şu anda 100’den fazla üniversiteyi bünyesinde barındıran Türk Üniversiteler Birliği, akademik iş birliğini kolaylaştırmakta ve ortak eğitim standartlarını teşvik etmektedir. Kültürel anlamda, Kırgızistan’ın 2012 yılında başlattığı Dünya Göçebe Oyunları, dünyanın dört bir yanından katılımcıları çekerek ortak göçebe mirasımızın küresel bir kutlaması haline geldi. Kırgızistan’da 2026 yılında 6.sı düzenlenecek olan oyun, bu mirası daha da ileriye taşımayı vaat ediyor.
Ayrıca “Türk İpek Yolu” ve “Teberrük Ziyaratı” projeleriyle bölgemizin zengin kültürel mirasını ön plana çıkardık. Ayrıca Sekretarya, UN-Habitat, WHO ve UNIDO gibi BM kurumları da dahil olmak üzere kilit uluslararası kuruluşlarla hedeflenen çalışma planları ve Mutabakat Zabıtları geliştirdi ve imzaladı. Özellikle, UN-Habitat ile kentsel kalkınma ve sürdürülebilirliği teşvik etmek için bir Mutabakat Zaptı ve UNIDO ile temiz enerji ve sürdürülebilirliğe odaklanan bir Ortak Deklarasyon imzaladık. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile 2024-2025 Eylem Planı, acil durumlara hazırlığın geliştirilmesi, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi ve bölgemiz genelinde refahın teşvik edilmesi konularında iş birliğimize rehberlik edecektir. 2024’te Cenevre’de düzenlenen “Türk Haftası” birlik ve iş birliğimizi sergileyen dönüm noktası niteliğinde bir etkinlik oldu. Halihazırda diğer uluslararası başkentlerde de benzer etkinlikler planlıyor, profilimizi yükseltmek ve değerlerimizi küresel çapta tanıtmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kısacası, Türk Devletleri Teşkilatı geleceğe yönelik net bir vizyonla daha entegre, müreffeh ve güvenli bir bölge yaratma yolunda önemli adımlar atmıştır. Üye ülkelerimiz arasındaki bağları güçlendirmeye ve küresel etkimizi artırmaya, barış, refah ve kültürel değişimin ortak bir geleceğini teşvik etmeye kararlıyız.
Soru 2: Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletler arasında gerçekten güçlü bir birlik duygusu olduğunu söyleyebilir miyiz?
Evet, kesinlikle. Türk Devletleri sadece birer ortak olmaktan daha fazlasıdır. Biz kardeş milletleriz. Bağlantımız ticaret veya politikanın ötesine geçiyor; yüzyıllardır büyüyen bir bağ. Bu birlik, ortak değerlerimizden, dilimizden, kültürümüzden ve tarihimizden ve geleceğe yönelik ortak hedeflerimizden geliyor. Geçmişimiz ve geleceğe yönelik umutlarımızla birleşiyoruz ve bu da iş birliğimizi güçlü ve kalıcı kılıyor.
Soru 3: Türk Devletleri Teşkilatı’nın gelecekte AB tarzı bir örgüte dönüşmesi mümkün mü?
Öncelikli hedefimizin her zaman Türk devletleri arasındaki bağları güçlendirmek ve karşılıklı fayda sağlayan iş birliği için sağlam bir temel oluşturmak olduğunu vurgulamak isterim. Ekonomi, kültür, güvenlik ve eğitim gibi alanlarda entegrasyonun derinleştirilmesi için temel teşkil eden eşsiz kültürel, tarihi ve dilsel mirasımıza değer veriyoruz. Bununla birlikte, Türk Devletleri Teşkilatı’nın geleceğinin Avrupa Birliği ile aynı yolu izlemek zorunda olmadığını belirtmek önemlidir. AB, siyasi ve ekonomik entegrasyonun bir örneği olmuştur, ancak yolculuğu, üye devletlerimizin gerçekleriyle tam olarak örtüşmeyebilecek belirli tarihi ve siyasi koşullar tarafından şekillendirilmiştir. Bununla birlikte, ticaret, lojistik, turizm ve diğer kilit alanların geliştirilmesine yönelik projeleri destekleyerek ekonomik alandaki iş birliğimizi derinleştirmeye kararlıyız. İleriye baktığımızda, Türk Devletleri Teşkilatı’nın daha entegre ve etkili bir birliğe dönüşmesi mümkündür. Ancak bu süreç, üye devletlerimizin birlikte çalışma ve önemli konularda ortak bir zemin bulma konusundaki istekliliğine bağlı olacaktır. Türk Devletleri Teşkilatı, halklarımızın ve uluslarımızın çıkarlarını ilerletmeyi amaçlayan ortak çabalar için bir platform olmaya devam ederken, her ülkenin kendi egemenliğini koruması esastır. Dolayısıyla Türk Devletleri Teşkilatı’nın uluslararası alanda giderek gelişme ve konumunu güçlendirme potansiyeli var, ancak bunu devletlerimizin çıkarları ve değerleriyle örtüşen özgün bir biçimde gerçekleştirmesi gerekiyor.
Soru 4: Türk Devletleri Teşkilatı’nın şu anda karşı karşıya olduğu en büyük zorluklar nelerdir?
Türk Devletleri Teşkilatı üye devletlerinin toplam dış ticaret hacminin yalnızca %7’sini oluşturan düşük Türk Devletleri Teşkilatı içi ticaret de dahil olmak üzere çeşitli zorluklarla karşı karşıyadır. İlerleme kaydedilmesine rağmen, teşkilatın ticaret ve ekonomik iş birliğini daha da geliştirmek için ulaşım ve lojistikteki engelleri ele alması gerekmektedir. Bir diğer zorluk ise üye devletlerinin çeşitli çıkarlarını dengeleyerek siyasi entegrasyonu derinleştirmektir. Ayrıca, Türk Devletleri Teşkilatı uluslararası etkisini genişletirken, diplomatik ve ekonomik konumunu güçlendirmek için AB, BM ve AGİT gibi diğer küresel örgütlerle ilişkilerini dengelemenin karmaşıklıklarını aşmalıdır.
Soru 5: Önümüzdeki beş yıl içinde Türk Devletleri Teşkilatı’nı nerede görüyorsunuz ve Türk Devletleri Teşkilatı küresel politikadaki rolünü ve etkisini nasıl artırabilir?
Geçtiğimiz 15 yılda Türk Devletleri Teşkilatı, üye devletleri ve gözlemcileri arasında birliği teşvik etme, iş birliğini güçlendirme ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleme konusunda etkileyici adımlar attı. Geleceğe bakarken gözümüzü daha da iddialı hedeflere dikmiş durumdayız. Çalışmalarımız için önemli bir yol gösterici belge, uzun vadeli stratejik hedeflerimizi özetleyen Türk Dünyası Vizyonu-2040’tır. Bu vizyon, ekonomik entegrasyonun derinleştirilmesi, dijital dönüşümün hızlandırılması, çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması ve güvenliğin güçlendirilmesi gibi çeşitli öncelik alanlarına odaklanmaktadır. Bu hedefler Türk Devletleri Teşkilatı’nın önümüzdeki yıllardaki yörüngesini şekillendirecektir. Özellikle 2025 yılına baktığımızda, çeşitli sektörlerde iş birliğini genişletmeye odaklanmış durumdayız. Kırgızistan’ın dönem başkanlığında, yılın teması “Türk Dünyasını Güçlendirmek: Ekonomik Entegrasyon, Sürdürülebilir Kalkınma, Dijital Gelecek ve Herkes için Güvenlik” olarak belirlenmiştir. Birbirine daha bağlı, dirençli ve ileriye dönük bir Türk dünyası inşa etmeye kararlıyız. İlk olarak Macaristan’da Gayriresmi Zirve ve Azerbaycan’da 12. Zirve olmak üzere iki üst düzey zirve planlanmaktadır. Bu zirveler stratejik kararların şekillendirilmesinde ve kilit girişimlerin ilerletilmesinde kritik öneme sahip olacaktır. Ayrıca, devam eden projelerin ilerlemesini değerlendirmek, iş birliğini güçlendirmek ve Türk Devletleri Teşkilatı’na üye devletler için yeni öncelikler belirlemek için temel platformlar olarak hizmet edeceklerdir.
Öncelikli hedeflerimizden biri, mevcut 35 iş birliği alanının tamamında iş birliğini güçlendirmeye ve genişletmeye devam etmektir. Özellikle Şuşa ve Bişkek Zirveleri’nde alınan kararları uygulamaya devam ederek tüm girişimlerin planlandığı şekilde ilerlemesini ve üye devletlere somut faydalar sağlamaya devam etmesini sağlayacağız. Yatırımlar ve hizmetler alanındaki Serbest Ticaret Anlaşması’nın ilerletilmesine de önemli ölçüde odaklanılacaktır. Bu girişim, üye devletler arasında yatırım ve ticaretin önündeki engelleri kaldırarak ve daha sorunsuz ve entegre bir ekonomik alan yaratarak ekonomik büyümeyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Girişimlerimizin sorunsuz ve etkili bir şekilde uygulanmasını sağlamak amacıyla, Türk Devletleri Teşkilatı, Türk İş Birliği Teşkilatları arasındaki koordinasyonu geliştirmeye devam edecektir. Stratejik hedeflerimizin etkin bir şekilde yürütülmesini ve hedeflerimize ulaşma yolunda ilerlememizi sağlamak için düzenli olarak Koordinasyon Komitesi toplantıları düzenlenecektir. Kısacası, Türk Devletleri Teşkilatı önümüzdeki beş yıl içinde iç iş birliğini güçlendirmeye, uluslararası ortaklıkları genişletmeye ve örgütün uluslararası ilişkilerdeki rolünü artırmasına yardımcı olacak küresel girişimlere aktif olarak katılmaya devam etmeyi planlamaktadır.