Türkiye ve Azerbaycan’ın ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışına dayalı ortak geçmişi, tarihi ve kültürel bağlarla şekillenmiştir. Bu iki ülkenin ilişkileri, köklü bir tarihsel arka plana sahiptir ve özellikle 20. yüzyılda güçlenmiştir.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Azerbaycan, Osmanlı’nın bölgesel çıkarları açısından önemli bir bölgeydi. Osmanlılar, Azerbaycan’ın stratejik konumu ve petrol kaynakları nedeniyle bölgeyle ilgilenmiş zaman zaman diplomatik ve askeri destek sağlamışlardır. 1918’de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla iki ülke arasında resmi diplomatik ilişkiler başlamıştır. Bu dönemde, Osmanlı Devleti’nin Kafkasya’daki askeri müdahaleleri ve Bakü’nün Ermeni-Bolşevik ittifakından kurtarılması, Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini derinleştiren önemli olaylardan biridir. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’yü kurtarması, iki ülkenin tarihindeki simgesel bir noktadır.
Sovyetler Birliği’nin Azerbaycan’ı işgali ile Azerbaycan, 1991’deki bağımsızlık ilanına kadar Sovyet kontrolü altında kaldı. Türkiye, Azerbaycan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke olmuştur ve bu durum, iki ülke arasındaki kardeşlik bağlarının güçlenmesine vesile olmuştur. 1990’lar boyunca özellikle Ermenistan’la olan Karabağ sorunu sırasında Türkiye, Azerbaycan’a diplomatik ve ekonomik destek sağlamış, bu süreçte iki ülke arasındaki stratejik ortaklık daha da derinleşmiştir.
Günümüzde Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler, ortak tarihsel ve kültürel bağların yanı sıra enerji projeleri (Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı gibi), savunma iş birliği, ticaret ve diplomasi alanlarında da giderek güçlenmektedir. ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışı, bu ilişkilerin temelini oluşturmakta ve iki ülke arasındaki dayanışmayı pekiştiren bir rehber ilke olarak varlığını sürdürmektedir.
Enerji İşbirliği: TANAP ve Ötesi
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki enerji iş birliği, iki ülkenin stratejik ortaklığının en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir. Özellikle Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP), bu iş birliğinin somut bir göstergesi olarak öne çıkmaktadır. TANAP, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki Şahdeniz 2 sahasından çıkarılan doğal gazın Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına ulaştırılmasını amaçlayan büyük bir enerji projesidir. Proje, sadece iki ülke arasında değil aynı zamanda Avrupa’nın enerji güvenliği açısından da kritik bir rol oynamaktadır.
TANAP, 2018’de faaliyete geçmesiyle birlikte Türkiye’nin enerji arz güvenliğini güçlendirmiş, Azerbaycan’ın küresel enerji piyasasındaki etkisini artırmış ve Avrupa’nın Rusya’ya olan doğal gaz bağımlılığını azaltmaya yönelik önemli bir adım olmuştur. Bunun yanı sıra, iki ülkenin enerji alanındaki iş birliği sadece TANAP ile sınırlı kalmamış yenilenebilir enerji, elektrik iletimi ve diğer doğalgaz boru hatları projeleriyle daha geniş bir çerçeveye yayılmıştır. TANAP ve ötesinde gerçekleşen bu iş birliği, Türkiye ve Azerbaycan’ın jeopolitik etkisini artıran karşılıklı faydaya dayalı bir enerji ortaklığı olarak gelişmeye devam etmektedir.
Enerji, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki iş birliğinin belkemiğini oluşturmaktadır. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘TANAP, sadece bir enerji projesi değil, aynı zamanda bölgede barış ve istikrarın teminatıdır’’ diyerek projenin önemini vurgulamıştır. İlham Aliyev ise, ‘‘Enerji kaynaklarımızı kardeş ülke Türkiye üzerinden dünyaya ulaştırmak, bizim için büyük bir gurur kaynağıdır’’ ifadelerini kullanmıştır. Yeni anlaşmalarla birlikte, yenilenebilir enerji kaynakları ve nükleer enerji alanlarında da iş birliği yapılması planlanmaktadır.
Askeri ve Savunma İşbirliği: Güvenlikte Ortak Adımlar
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki askeri ve savunma iş birliği, ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışının önemli bir parçasını oluşturmaktadır. İki ülke, bölgesel güvenlik tehditlerine karşı ortak savunma stratejileri geliştirerek askeri alanda yakın bir iş birliği kurmuşlardır. Bu iş birliği, hem bölgesel istikrarın sağlanmasına hem de iki ülkenin ulusal güvenlik politikalarının güçlendirilmesine katkıda bulunmaktadır.
1990’ların başında Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra Türkiye, Azerbaycan’ın askeri kapasitesini artırmak için çeşitli eğitim ve modernizasyon programları başlatmıştır. Bu süreçte Türk Silahlı Kuvvetleri, Azerbaycan ordusunun profesyonelleşmesine önemli katkılarda bulunmuş ve iki ülke arasında düzenli askeri tatbikatlar yapılmaya başlanmıştır. Özellikle 2020’deki II. Karabağ Savaşı sırasında Türkiye, Azerbaycan’a teknoloji, askeri danışmanlık ve silah sistemleri desteği sağlayarak bu iş birliğinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Türk yapımı Bayraktar TB2 insansız hava araçlarının Azerbaycan ordusu tarafından etkin bir şekilde kullanılması, savaşın gidişatını belirleyen faktörlerden biri olarak dikkat çekmiştir.
İki ülke arasındaki savunma iş birliği sadece askeri alanda değil savunma sanayii projelerinde de derinleşmiştir. Türkiye ve Azerbaycan, ortak savunma sanayi projeleri geliştirme ve teknolojik iş birliği konusunda adımlar atarak yerli ve milli savunma üretimi konusunda önemli anlaşmalar imzalamıştır. Bu iş birliği, her iki ülkenin de bölgesel güvenlik güçlerini artırmalarına olanak tanırken dış tehditlere karşı ortak bir savunma duruşu sergilemelerini sağlamaktadır.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki askeri ve savunma iş birliği, sadece iki ülkenin güvenlik ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamış, aynı zamanda bölgesel dengeleri de etkilemiştir. Ortak askeri tatbikatlar, eğitim programları ve savunma sanayii projeleri, bu iş birliğinin kapsamını genişleten ve derinleştiren önemli adımlardır.
Halklar Arasındaki Bağlar: Kültürel ve Sosyal Etkileşim
Türkiye ve Azerbaycan halkları arasındaki bağlar, derin tarihi, kültürel ve sosyal etkileşimlere dayanmaktadır. “Tek Millet, İki Devlet” anlayışı, sadece siyasi ve ekonomik ilişkileri değil halklar arasındaki ortak kültürel mirası ve sosyal etkileşimi de güçlendirmektedir. Bu bağlar, dil, din, gelenek ve tarih gibi birçok ortak unsura dayalıdır.
Dil açısından bakıldığında, Türkiye ve Azerbaycan halkları Türk dil ailesine mensup olup, birbirlerini anlayabilecek düzeyde ortak bir dil yapısına sahiptir. Ortak dil, iletişimi kolaylaştırmakta ve iki halkın yakınlaşmasına katkıda bulunmaktadır. Edebiyat, müzik, tiyatro ve sinema gibi kültürel alanlarda da iki ülke arasındaki etkileşim yoğun bir şekilde devam etmektedir. Azerbaycan edebiyatının önemli isimleri olan Nizami Gencevi, Fuzuli ve Bahtiyar Vahapzade gibi şair ve yazarlar, Türkiye’de de tanınmakta ve sevilmektedir. Benzer şekilde, Türkiye’nin edebiyat ve sanata kazandırdığı isimler Azerbaycan’da geniş bir kitle tarafından takip edilmektedir.
Ayrıca müzik alanında da önemli bir etkileşim söz konusudur. Her iki ülkenin halk müziği, Türk dünyasının ortak değerlerini yansıtan ezgilere sahiptir. Azerbaycan’ın ünlü mugam sanatından Türkiye’nin halk müziğine kadar, bu zengin kültürel miras her iki toplumda da derin izler bırakmıştır. Bu alandaki iş birliği, kültürel festivaller ve sanat etkinlikleri aracılığıyla daha da pekişmektedir.
Sosyal alanda ise, eğitim ve turizm iki ülke halkları arasındaki bağı güçlendiren önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Türkiye’deki üniversitelerde çok sayıda Azerbaycanlı öğrenci eğitim görmekte, iki ülke arasındaki öğrenci değişim programları ve burs imkânları halklar arasındaki sosyal bağları pekiştirmektedir. Aynı şekilde, Azerbaycan’da da birçok Türk öğrenci eğitim almakta ve bu süreç karşılıklı anlayışı artırmaktadır.
Türkiye ve Azerbaycan halkları arasındaki kültürel ve sosyal bağlar, iki ülke ilişkilerinin temel taşıdır. Bu bağlar, yalnızca tarihsel ve dilsel ortaklıklara dayanmamakta, aynı zamanda iki halkın birbirini daha iyi anlamasına ve yakınlaşmasına vesile olan güçlü bir etkileşim alanı yaratmaktadır.
Ortak Projeler: Geleceğe Yatırım
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ortak projeler, iki ülkenin stratejik iş birliğinin somut göstergeleri olarak öne çıkmakta ve geleceğe yapılan önemli yatırımlar olarak değerlendirilmektedir. Ekonomik, enerji, ulaşım, altyapı ve kültürel alanlarda yürütülen bu projeler, iki ülkenin sadece mevcut ilişkilerini güçlendirmekle kalmayıp bölgesel istikrar ve kalkınmaya da katkıda bulunmaktadır.
Ekonomik İşbirliği ve Ticaret
Ekonomik alandaki ortak projeler, Türkiye ve Azerbaycan’ın iş birliğinin en güçlü olduğu alanlardan biridir. İki ülke arasında imzalanan Serbest Ticaret Anlaşması ve çeşitli ekonomik iş birliği protokolleri, ticaret hacmini artırmayı hedeflemektedir. Türk iş insanları, Azerbaycan’da büyük yatırımlar yapmakta, inşaat, altyapı ve sanayi alanlarında önemli projelere imza atmaktadır. Örneğin, Bakü’de Türk firmalarının inşa ettiği modern altyapı projeleri, iki ülkenin ekonomik iş birliğinin önemli sembollerindendir.
Enerji Projeleri: TANAP ve Bakü-Tiflis-Ceyhan
Enerji sektörü, iki ülke arasında stratejik ortaklıkta merkezi bir rol oynamaktadır. Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ve Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) petrol boru hattı, Türkiye ve Azerbaycan’ın enerji alanındaki en büyük projelerindendir. TANAP, Azerbaycan’ın Hazar Denizi’ndeki doğal gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyarak, iki ülkenin enerji arz güvenliğini güçlendirmekte ve Avrupa’nın enerji kaynaklarını çeşitlendirmesine katkı sağlamaktadır. Bu projeler, iki ülke arasındaki uzun vadeli iş birliğinin bir parçası olarak geleceğe yapılan önemli yatırımlar arasında yer almaktadır.
Ulaşım ve Altyapı: Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu
Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi, iki ülke arasındaki ulaşım ve altyapı alanındaki iş birliğinin bir başka örneğidir. Bu proje, Türkiye ile Azerbaycan arasında doğrudan bir demiryolu hattı kurarak, iki ülkenin ticaret hacmini artırmayı ve Orta Asya ile Avrupa arasındaki ticaret yollarını birleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu demiryolu hattı, sadece Türkiye ve Azerbaycan için değil, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkeler için de stratejik bir öneme sahiptir.
Kültürel ve Eğitim Projeleri
Kültürel ve eğitim alanlarındaki ortak projeler de geleceğe yapılan yatırımlar arasında önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, iki ülke arasında akademik iş birliğini artırmak amacıyla öğrenci değişim programları, ortak üniversite projeleri ve bilimsel araştırmalar gibi projeler geliştirmektedir. Aynı zamanda kültürel mirasın korunması ve tanıtılması amacıyla düzenlenen festivaller, sergiler ve sanat etkinlikleri, iki ülke halkı arasındaki sosyal bağları güçlendirmektedir.
Güvenlik ve Askeri İşbirliği: Bölgesel İstikrar
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki askeri ve savunma iş birliği, sadece iki ülkenin güvenliğini güçlendirmekle kalmamış aynı zamanda Kafkasya’daki güvenlik dinamiklerini de etkilemiştir. Özellikle 2020 II. Karabağ Savaşı sırasında Türkiye’nin Azerbaycan’a sağladığı askeri destek, bölgedeki güç dengelerini değiştiren önemli bir faktör olmuştur. Türk yapımı insansız hava araçlarının (SİHA) savaşta kullanılması, Azerbaycan’ın zaferinde kritik bir rol oynamış ve Türkiye’nin savunma sanayisindeki gücünü uluslararası arenada gözler önüne sermiştir.
Bu iş birliği, sadece Karabağ ile sınırlı kalmamış aynı zamanda iki ülkenin ortak askeri tatbikatları ve savunma sanayii projeleri ile bölgesel istikrarın korunmasına yönelik adımlar atılmıştır. Türkiye ve Azerbaycan’ın askeri iş birliği, aynı zamanda NATO ve diğer uluslararası güvenlik yapılarıyla da entegre olmuş, iki ülkenin bölgesel güvenlikte daha etkin bir rol üstlenmesine olanak tanımıştır.
Diplomatik Etkiler ve Uluslararası İşbirliği
Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel ve uluslararası diplomasideki yakın iş birliği, iki ülkenin çıkarlarını daha geniş bir platformda savunmalarına olanak sağlamaktadır. İki ülke, uluslararası örgütlerde birbirlerine destek vererek ortak diplomatik stratejiler geliştirmektedir. Özellikle Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), Türk Konseyi gibi uluslararası yapılar, bu iş birliğinin sürdürüldüğü platformlar arasında yer almaktadır.
Azerbaycan’ın Karabağ zaferinden sonra Türkiye’nin bölgesel arabuluculuk rolü ve iki ülkenin Kafkasya’da barışın korunması için ortak diplomatik adımları, bölgesel diplomasi açısından büyük bir önem taşımaktadır. Aynı zamanda, Türkiye’nin Azerbaycan ile ortak hareket etmesi, Türk dünyasında birliğin güçlenmesine de katkıda bulunmuştur. Bu bağlamda, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki diplomatik iş birliği, bölgesel barış ve iş birliği için güçlü bir zemin oluşturmaktadır.
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki stratejik iş birliği, sadece iki ülkenin çıkarlarını korumakla kalmamış, bölgesel ve uluslararası alanda geniş kapsamlı etkiler yaratmıştır. Enerji projeleri, askeri iş birliği, ulaşım koridorları ve diplomatik stratejiler, Türkiye ve Azerbaycan’ı bölgesel güçler haline getirmiştir. Bu iş birliği, hem bölgesel istikrarı sağlamada hem de küresel politik ve ekonomik dengelerde Türkiye ve Azerbaycan’ın rollerini artırmada önemli bir unsur olarak öne çıkmaktadır.
Geleceğe Bakış: Yeni Hedefler ve Projeler
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişkiler, ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışının rehberliğinde bugüne kadar çeşitli alanlarda derinleşerek gelişmiştir. Geleceğe dönük olarak iki ülke arasındaki stratejik iş birliği daha da genişleyerek ve yeni projelerle güçleneceği değerlendirilmektedir. Enerji, savunma, ticaret, teknoloji ve kültürel alanlarda ortaya çıkan yeni hedefler ve projeler, iki ülkenin bölgesel ve küresel etkisini artırmaya yönelik adımları temsil etmektedir.
Savunma Sanayii ve Güvenlik İşbirliği
Türkiye ve Azerbaycan savunma sanayii alanında daha fazla iş birliği yapmayı hedeflemektedir. II. Karabağ Savaşı sırasında elde edilen başarı, iki ülkenin askeri teknolojiler konusundaki iş birliğinin gücünü göstermiştir. Gelecekte Türkiye ve Azerbaycan arasında ortak savunma sanayii projeleri geliştirilmesi, özellikle insansız hava araçları (İHA), zırhlı araçlar ve füze sistemleri gibi alanlarda daha fazla teknoloji transferi ve üretim iş birliği hedeflenmektedir.
Ayrıca iki ülke arasındaki askeri tatbikatların artırılması, bölgedeki güvenlik tehditlerine karşı daha güçlü bir savunma mekanizmasının oluşturulmasını sağlayacaktır. Türkiye’nin NATO üyeliği ve Azerbaycan’ın Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ile ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda iki ülkenin uluslararası savunma platformlarındaki ortaklıkları da gelecekte genişletileceği değerlendirilmektedir.
Ticaret ve Yatırımlar
Ticaret ve ekonomik iş birliği, Türkiye ve Azerbaycan’ın gelecekteki iş birliği hedefleri arasında önemli bir yere sahiptir. İki ülke arasındaki ticaret hacmini artırmak ve karşılıklı yatırımları teşvik etmek amacıyla Serbest Ticaret Anlaşmalarının genişletilmesi planlanmaktadır. Türkiye, Azerbaycan’da inşaat, sanayi, tarım ve turizm gibi sektörlerde daha fazla yatırım yapmayı hedeflerken Azerbaycan da Türkiye’nin teknoloji ve sanayi altyapısından faydalanarak ekonomisini çeşitlendirmeyi amaçlamaktadır.
Teknoloji ve Dijitalleşme
Teknoloji ve dijitalleşme alanındaki iş birliği de iki ülkenin gelecekteki hedefleri arasında yer almaktadır. Özellikle siber güvenlik, yapay zekâ, dijital ekonomi ve yenilikçi teknolojiler konularında ortak projeler geliştirilmesi planlanmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan, dijital dönüşüm stratejileri doğrultusunda ortak inovasyon merkezleri ve teknoloji parkları kurarak iki ülke arasında teknoloji transferini hızlandırmayı ve yeni girişimcilik fırsatları yaratmayı hedeflemektedir.
Bu kapsamda iki ülke arasında start-up ekosistemlerinin geliştirilmesi, fintech, e-ticaret ve dijital ödeme sistemleri gibi alanlarda ortak projeler yürütülmesi, Türkiye ve Azerbaycan’ın teknoloji alanındaki küresel rekabet gücünü artıracağı değerlendirilmektedir.
Türkiye ve Azerbaycan’ın gelecekteki hedefleri, sadece iki ülkenin stratejik çıkarlarını değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel barış, istikrar ve kalkınmayı da destekleyen projelerdir. Enerji, savunma, ticaret, teknoloji ve kültürel alanlarda yürütülecek olan yeni projeler, Türkiye ve Azerbaycan’ın jeopolitik önemini artıracak ve iki ülkeyi bölgesel güç merkezi haline getireceği değerlendirilmektedir. ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışıyla şekillenen bu iş birliği, iki ülkenin geleceğe yönelik ortak vizyonunun temel taşlarını oluşturmaktadır.
Sonuç
Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışı, tarihsel, kültürel, siyasi ve ekonomik bağlara dayanan güçlü bir kardeşlik ilişkisini ifade etmektedir. Bu anlayış, yalnızca sözde kalmamış enerji, savunma, ticaret, eğitim ve kültürel alanlarda somut projeler ve iş birlikleriyle hayat bulmuştur. İki ülke arasındaki iş birliği, bölgesel ve uluslararası arenada önemli etkiler yaratmış, enerji güvenliği ve bölgesel istikrarın teminatı olmuştur.
Bu sarsılmaz kardeşlik, enerji projeleriyle Avrupa’nın enerji güvenliğine katkıda bulunmuş, askeri iş birliğiyle bölgesel güvenlik dinamiklerini değiştirmiş ve kültürel bağlarıyla iki halkı birbirine daha da yakınlaştırmıştır. Ortak projeler, sadece iki ülkenin çıkarlarına hizmet etmekle kalmamış, bölgesel barış ve iş birliğini destekleyen bir temel oluşturmuştur.
Geleceğe bakıldığında Türkiye ve Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklığın daha da derinleşmesi, yeni enerji ve savunma projeleriyle güçlenmesi ve teknoloji, dijitalleşme ve eğitim gibi alanlarda genişlemesi beklenmektedir. ‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışı, Türkiye ve Azerbaycan’ın sadece bugünkü değil gelecekteki ilişkilerini de şekillendiren temel bir ilke olarak varlığını sürdürmesi beklenmektedir. Bu kardeşlik, hem iki ülkenin refahını artırmakta hem de bölgesel ve küresel barışın anahtarı olarak öne çıkmaktadır. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki bu kardeşlik, sadece iki ülkenin değil, bölgesel barış, istikrar ve kalkınmanın da teminatı olarak da önemli bir rol oynayacağı değerlendirilmektedir.
‘‘Tek Millet, İki Devlet’’ anlayışı, Türkiye ve Azerbaycan’ın sadece geçmişini değil geleceğini de şekillendirmektedir. Liderlerin kararlı tutumu, halkların desteği ve ortak projelerle bu bağın daha da güçlenmesi beklenmektedir. Bölgesel ve uluslararası zorluklara rağmen, iki ülke el ele vererek daha parlak bir geleceğe doğru ilerlemektedir.