Yazar: Eslem İlayda ŞAHİN
Yeni Ticaret Savaşı mı, Stratejik Pazarlık mı?
2025 yazı itibarıyla dünya yeniden bir ticaret geriliminin içine sürüklenmiş durumda. Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve dönüşüyle birlikte Amerikan dış ticaret politikası da köklü şekilde yeniden şekilleniyor. Trump, selefleri gibi ticaret konularını teknik bir alan olarak görmek yerine, bunu doğrudan jeopolitik ve güvenlik meseleleriyle iç içe bir pazarlık aracı olarak kullanma eğilimini sürdürüyor.[1]
Geçtiğimiz günlerde Trump’ın son tarifelerle birlikte, özellikle Asya-Pasifik bölgesindeki ülkeler doğrudan hedef haline geldi. Çin, Japonya, Güney Kore, Vietnam, Tayvan, Endonezya, Malezya ve Bangladeş gibi ülkeler; ABD’nin ithalata uyguladığı yüksek oranlı vergilerin ekonomik, siyasi ve diplomatik etkileriyle yüzleşmeye başladı.[2] Trump’ın argümanı açık: ABD uzun yıllardır dış ticaret açığı veriyor ve bu açığın nedeni diğer ülkelerin ‘‘adil olmayan’’ ticaret uygulamaları. Ancak bu açıklamanın ötesine bakıldığında, tarifelerin sadece ekonomik değil; aynı zamanda stratejik ve ideolojik amaçlarla da kullanıldığı görülüyor. Özellikle BRICS ülkeleriyle yakınlaşan ekonomiler ya da ABD’nin “yeterince katkı vermediğini düşündüğü” müttefikler tarifelerde öncelikli hedef hâline gelmiş durumda.[3] Bu tablo, yalnızca ürün fiyatlarını değil; üretim zincirlerini, güvenlik iş birliklerini, diplomatik ilişkileri ve hatta bölgesel ittifakları yeniden şekillendirmeye aday. Özellikle 1 Ağustos’ta devreye girmesi beklenen tarifeler öncesinde, başkentlerde hararetli müzakereler yaşanıyor.[4]
Genel Manzara: Kim, Kaçla Hedefte?
Trump yönetimi tarafından başlatılan yeni tarifeler, ürün ve ülke bazında değişkenlik gösteriyor; ancak ortak noktaları çok yüksek oranlara ulaşabilmeleri ve “karşılıklılık” iddiası. Şu anda gündemde olan tarifeler %20 ile %40 arasında değişiyor. Bazı sektörlerde ise bu oran %50’lere kadar çıkabiliyor.[5] Öne çıkan sektörler arasında elektronik, çelik, otomotiv, tekstil ve tarım ürünleri bulunuyor. ABD, bu sektörlerdeki ithalatın hem Çin gibi rakip ekonomiler hem de Güney Kore, Japonya gibi müttefiklerden geldiğini belirtiyor.[6]
Bazı ülkeler bu tarifelerle büyük ölçüde sarsılacak gibi görünüyor. Örneğin Japonya, otomotiv ve elektronik sektörlerinde en büyük ihracat pazarının ABD olduğunu açıkça ifade ediyor.[7] Güney Kore için mesele sadece ticaret değil; aynı zamanda ABD üslerinin finansmanı ve güvenlik anlaşmaları gibi başka alanlara da uzanıyor.
Vietnam, tarifeleri düşürmek için ABD’ye bazı ürünlerde %0 gümrük vaadinde bulunmuş durumda.[8] Bangladeş gibi gelişmekte olan ülkeler ise, mevcut avantajlarını korumak için düşük profilli ama kararlı diplomasi yürütüyor. Çin ise en başından bu yana, ABD’nin bu yaklaşımını “tek taraflı ekonomik baskı” olarak tanımlıyor ve uluslararası iş birliği çağrısı yapıyor. Öte yandan AB, Kanada ve Meksika gibi aktörler de tarifelerin hedefi hâline geldi. Bu ülkeler henüz doğrudan adım atmamış olsalar da, Brüksel ve Ottawa’da misilleme hazırlıkları başladı.
Tarifelerin yasal zemini, 1962 tarihli Ticaret Genişleme Yasası’nın (Trade Expansion Act) 232. maddesine dayanıyor. Bu madde, “ulusal güvenlik” gerekçesiyle ithalata sınırlama getirme hakkı tanıyor ve daha önce çelik ve alüminyum tarifelerinde kullanılmıştı. Şimdi ise bu gerekçe çok daha geniş bir alana yayılmış görünüyor.
Asya-Pasifik’in Dengesi Sarsılıyor mu? Ülkelerin Stratejik Tepkileri
Güney Kore: Ticaret mi, Güvenlik mi?
Güney Kore, Trump’ın tarifelerinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik bir mesaj içerdiğini en iyi kavrayan ülkelerden biri. ABD’nin %25 oranında ithalat vergisi getirmesi planlanan Güney Kore, bu durumun sadece otomotiv ve tarım ürünleri ihracatını değil; aynı zamanda askeri ilişkileri de etkileyeceğini fark etmiş durumda.[9] Seul yönetimi, bu tarifelere karşı klasik ekonomik argümanlar yerine “paket anlaşma” önerisiyle yanıt vermiştir. Ticaretin, savunma bütçeleri ve bölgesel güvenlik mimarisiyle birlikte ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Özellikle SMA (Special Measures Agreement) kapsamında ABD askerî varlığına yapılan finansal katkılar gündeme getirilmektedir.[10] Bunun yanında, “ships and chips” yani gemi ve çip üretimi gibi stratejik sektörlerde iş birliği teklifi de dikkat çekmektedir. Kore tarafı, bu alandaki potansiyel iş birliklerini bir pazarlık kozu olarak kullanmayı hedeflemektedir.
Kamuoyunda ise Trump’a karşı büyük bir şüphe bulunmaktadır. Muhalefet partileri ve medya, tarifelerin sadece ekonomik gerekçelerle değil, seçim atmosferi ve jeopolitik etki hesaplarıyla belirlendiğini düşünmektedir. “TACO – Trump Always Chickens Out” gibi ifadeler, toplumdaki belirsizlik ve öfkeyi yansıtmaktadır. Ancak buna rağmen Seul yönetimi kontrollü ve zaman kazanmaya yönelik bir strateji izlemektedir. Müzakerelerin önümüzdeki iki hafta içinde sonuca bağlanması hedefleniyor.[11]
Japonya: Ekonomik Şok ve Diplomatik İkilem
Japonya içinse durum oldukça karmaşık. ABD, Japonya’nın en büyük ihracat partneri konumunda. Otomotiv, elektronik ve inşaat makineleri gibi sektörlerde büyük zarar beklentisi var. Yamaha, Komatsu, Kubota gibi dev firmaların milyarlarca yen kayıp yaşayabileceği hesaplanmaktadır. Tokyo yönetimi, tarifelerin %25’ten %30’a yükselme ihtimalinden ciddi şekilde kaygılı durumda. Japon yetkililer, müzakere kanallarını açık tutmaya çalışıyor ancak kamuoyundaki tepki büyük “Trump’ın tek taraflı tutumu saygısızlık” olarak değerlendiriliyor.[12]
İç politikada da baskı altında olan Japon hükümeti, ABD ile ilişkileri tamamen koparmadan, ancak kendi ekonomisini de koruyacak bir çözüm arayışında. Üretimi kısmen ABD’ye kaydırma fikri, hem ekonomik hem de stratejik olarak değerlendirilmektedir. Japonya Başbakanı’nın “regrettable – gerçekten üzücü” açıklaması, Washington’a doğrudan çatmadan rahatsızlık ifade etme geleneğinin bir örneğidir. Ancak arka planda ciddi bir kırılganlık ve memnuniyetsizlik olduğu açıktır.[13]
Vietnam: Esnek Pazarlık, Düşük Tarife
Vietnam bu süreçte dikkat çeken bir başarıya imza attı. Başlangıçta %46’ya varan tarife tehdidiyle karşı karşıya olan ülke, hızlı ve pragmatik bir pazarlıkla oranı %20’ye kadar düşürdü.
Vietnam yönetimi, ABD’ye kendi pazarında Amerikan ürünlerine %0 gümrük tarifesi uygulamayı teklif etti. Bu strateji, iki yönlü kazanç sunuyor: Hem ABD ile ticaret ilişkilerini sürdürüyor hem de Trump yönetiminin “karşılıklılık” talebine uygun bir taviz veriyor. Bu adım, Vietnam’ın ekonomik diplomasi kapasitesini ve esnekliğini ortaya koyarken, diğer ASEAN ülkeleri için de bir örnek oluşturmuş durumda. Vietnam’ın bu süreçten görece avantajlı çıkma ihtimali yüksek.[14]
Malezya ve Diğer ASEAN Ülkeleri: “Zincirleri Bozmayın”
Malezya, Endonezya, Tayland, Kamboçya ve diğer ASEAN ülkeleri ise tarifelere daha sessiz ama dikkatli tepkiler vermektedir. Malezya Başbakanı Anwar İbrahim, “Ticaret savaşları, jeopolitik rekabetin en keskin silahı hâline geldi” diyerek doğrudan ABD’yi suçlamadan bir tür kolektif duruş çağrısı yaptı.[15] ASEAN içinde “birbirimizle daha fazla ticaret yapalım” çağrıları yükseliyor. Bu bölge içi entegrasyon arayışı, hem ekonomik tampon oluşturmaya hem de ABD’ye karşı bağımsızlık mesajı vermeye çalışıyor.
Öte yandan bazı ülkeler çok daha kırılgan. Kamboçya, Laos ve Myanmar gibi ülkeler %36–40 gibi yüksek tarifelerle karşı karşıya. Bu ülkelerin pazarlık gücü sınırlı, ekonomik altyapıları ise ABD pazarına çok bağımlı.[16]
Çin: Kararlı ve Çok Taraflılık Vurgusu
Çin, ABD’nin tarifelerine karşı en net ve kararlı tepki veren ülkelerden biridir. Özellikle BRICS ülkelerine yönelik %10 ek tarife tehdidi ve hatta bazı senaryolarda Rusya ile ticaret yapanlara %500 oranında tarifeler gündeme gelince Pekin yönetimi sert açıklamalar yapmıştır.[17] Çin Dışişleri, bu tür tek taraflı, keyfi tarifelerin kimseye fayda sağlamayacağını vurgularken, “çok taraflılık” ve “küresel iş birliği” kavramlarını ön plana çıkarıyor. Çinli uzmanlar, ABD’nin bu yaklaşımının ekonomik entegrasyona ve küresel tedarik zincirlerine zarar verdiğini belirtiyor. Ayrıca Çin, ABD Senatörü Graham’ın Rusya ile ticaret yapanlara yönelik aşırı yüksek tarifeler önerisine karşı da tepki gösterdi. “Uzun kol yargılaması” olarak adlandırdığı bu uygulamanın uluslararası hukuka aykırı olduğunu savunuyor.[18] Bu tutum, Çin’in sadece ekonomik değil, siyasi ve diplomatik anlamda da ABD’ye meydan okumasının göstergesi. Pekin, ticaret savaşını sadece ekonomik değil, aynı zamanda jeopolitik bir güç mücadelesi olarak görüyor ve BRICS ülkeleriyle ortak hareket etme çağrısını yineliyor.
Gelişmekte Olan Ülkeler: Zorluk ve Umut
Bangladeş, Kamboçya, Laos, Myanmar gibi ülkeler ABD’nin yüksek tarifelerinden doğrudan etkilenmektedir. Özellikle Bangladeş, tekstil ihracatında %35 oranında tarife tehdidiyle karşı karşıya ve bu durumun 2 milyar dolara varan ekonomik zarara yol açacağı tahmin edilmektedir.
Bangladeş hükümeti, ABD nezdinde imtiyazlar talep ederek tarifelerin düşürülmesi için diplomatik çaba gösteriyor. LDC (Least Developed Countries) statüsünün avantajlarından yararlanmak ve ayrı bir tarife çizgisinin uygulanması umudu taşıyor.[19] Diğer taraftan, Vietnam’ın %20’lik daha düşük tarife oranı, bu ülkeler arasında rekabet avantajı yaratıyor. Bu durum, Bangladeş ve diğer küçük ekonomiler için hem zorluk hem de fırsat anlamına geliyor. ABD’nin Çin ve Hindistan’a yönelik sert tarifeleri, bu ülkelerin pazar payını artırabilir.
Malezya ve diğer ASEAN ülkeleri, tarifelere karşı toplu ve dengeli bir tavır sergiliyor. “Tek taraflı önlemler zinciri bozar” vurgusu ile ABD’ye karşı diplomatik bir uyarı yapıyorlar. Ancak bölge ülkelerinin ekonomik dayanıklılıkları farklılık gösteriyor; bu nedenle tepki ve pazarlık kapasiteleri de değişkenlik arz ediyor.[20]
1 Ağustos Öncesi Senaryolar: Bekleyiş ve Olasılıklar
ABD, 1 Ağustos tarihini tarifelerin yürürlüğe girmesi için kesin tarih olarak belirlemiş durumda. Trump yönetimi, bu tarihe kadar müzakerelerin sonuçlanmaması halinde tarifelerin uygulanacağını ve hiçbir erteleme olmayacağını net biçimde ifade ediyor.[21]
Mektuplar aracılığıyla 14 ülkeye yapılan son uyarılar, müzakerelerde son döneme girildiğinin işaretleri. Ancak piyasalarda ve diplomatik çevrelerde “bekle-gör” stratejisi hâkim. Asya borsaları yükselişle tepki verirken, yatırımcılar Trump’ın geri adım atabileceği ihtimaline odaklanıyor.[22]
UBS ve Annex gibi finansal analiz kuruluşları, ABD’nin tarifeleri “müzakere baskısı yaratmak için kullandığını” düşünüyor. Bu nedenle tarifelerin yürürlüğe girmemesi ya da hafifletilmesi yönünde beklentiler de var. Ancak Trump yönetiminin seçim atmosferi ve sert Çin politikası göz önüne alındığında, geri adım atması kolay değil.[23] Öte yandan karşı tarafların güçlü ve koordineli tepkisi, ABD’nin ticaret savaşını daha maliyetli hale getirebilir. Hem ekonomik hem diplomatik açıdan karşılıklı tavizlerle dolu karmaşık bir süreç yaşanıyor.
Bölgesel Dengeyi Yeniden Şekillendiren Uzun Vadeli Stratejiler
ABD’nin 2025 tarifeleri, sadece kısa vadeli ticari önlemler olmaktan çıkarak, Asya-Pasifik ve çevresindeki ülkelerin uzun vadeli dış politika ve ekonomik stratejilerini derinden etkileyen bir dönüm noktası haline geldi. Bölge ülkeleri, karşılıklı bağımlılık ve ekonomik baskılar altında, ticaretle savunmayı, ekonomik çıkarları jeopolitik hedeflerle bütünleştiren karmaşık ve çok boyutlu stratejiler geliştiriyor. Bu durum, bölgesel ittifakları güçlendirme, tedarik zincirlerini çeşitlendirme ve kendi ekonomik dirençlerini artırma ihtiyacını beraberinde getiriyor. Aynı zamanda Çin’in çok taraflılık vurgusuyla yürüttüğü alternatif küresel iş birlikleri, ABD’nin tek taraflı baskılarına karşı yeni bir denge arayışını tetikliyor. Böylece, ticaret savaşları basit ekonomik çatışmalar olmaktan çıkıp, bölgesel güç dengelerini ve küresel sistemin yeniden biçimlenmesini hızlandıran bir faktöre dönüşüyor.
Kaynakça
[1] Korea Times, “Full Text of Trump’s Tariff Letter to South Korean President,” 8 Temmuz 2025, https://www.koreatimes.co.kr/southkorea/politics/20250708/full-text-us-president-donald-trumps-tariff-letter-to-president-lee-jae-myung
[2] Taiwan News, “Taiwan Faces New US Tariff Challenges,” 7 Temmuz 2025, https://www.taiwannews.com.tw/news/6150290
[3] Korea Herald, “US Mulls Tariffs on BRICS Countries,” 9 Temmuz 2025, https://www.koreaherald.com/article/10531574
[4] Korea Times, “Trump Says No Extensions on Aug 1 Tariff Deadline,” 9 Temmuz 2025, https://www.koreatimes.co.kr/foreignaffairs/20250709/trump-says-no-extensions-on-aug-1-tariff-deadline
[5] Global Times, “US-China Trade Tensions Escalate with New Tariffs,” 7 Temmuz 2025, https://www.globaltimes.cn/page/202507/1337791.shtml
[6] Japan Times, “Japan Stands Ground Amid US Tariff Threats,” 8 Temmuz 2025, https://www.japantimes.co.jp/business/2025/07/08/economy/japan-stands-ground-us-tariff/
[7] Japan Today, “Japan PM Ishiba Calls Trump’s Tariff Decision ‘Truly Regrettable’,” 8 Temmuz 2025, https://japantoday.com/category/politics/update1-japan-pm-ishiba-calls-trump’s-tariff-decision-truly-regrettable
[8] Global Times, “Vietnam Negotiates Reduced Tariff Rates with US,” 9 Temmuz 2025, https://www.globaltimes.cn/page/202507/1338298.shtml
[9] Korea Times, “Korea Pushes for Package Deal of Trade, Security in Talks with US,” 9 Temmuz 2025, https://www.koreatimes.co.kr/southkorea/defense/20250709/korea-pushes-for-package-deal-of-trade-security-in-talks-with-us
[10] Korea Herald, “South Korea’s Strategic Response to US Tariffs,” 9 Temmuz 2025, https://www.koreaherald.com/article/10528156
[11] Korea Times, “Calls to Resist US Tariff Threats Grow in South Korea,” 9 Temmuz 2025, https://www.koreatimes.co.kr/business/others/20250709/haste-makes-waste-lee-urged-to-resist-us-tariff-threats
[12] Japan Times, “Japan Stands Ground Amid US Tariff Threats,” 8 Temmuz 2025, https://www.japantimes.co.jp/business/2025/07/08/economy/japan-stands-ground-us-tariff/
[13] Japan Today, “Japan PM Ishiba Calls Trump’s Tariff Decision ‘Truly Regrettable’,” 8 Temmuz 2025, https://japantoday.com/category/politics/update1-japan-pm-ishiba-calls-trump’s-tariff-decision-truly-regrettable
[14] Global Times, “Vietnam Negotiates Reduced Tariff Rates with US,” 9 Temmuz 2025, https://www.globaltimes.cn/page/202507/1338298.shtml
[15] Jakarta Post, “Malaysia Calls for Stronger Inter-ASEAN Trade Amid Tariffs Uncertainty,” 9 Temmuz 2025, https://www.thejakartapost.com/world/2025/07/09/malaysia-calls-for-stronger-inter-asean-trade-amid-tariffs-uncertainty.html
[16] The Daily Star, “US Tariff Threatens Bangladesh Export Economy,” 9 Temmuz 2025, https://www.thedailystar.net/news/bangladesh/news/us-tariff-threatens-export-economy-3935261
[17] Global Times, “US-China Trade Tensions Escalate with New Tariffs,” 7 Temmuz 2025, https://www.globaltimes.cn/page/202507/1337791.shtml
[18] China Daily, “China’s Stance on US Tariffs and Global Trade,” 9 Temmuz 2025, https://www.chinadaily.com.cn/a/202507/09/WS686dc98ba31000e9a573af47.html
[19] The Daily Star, “US Tariff Threatens Bangladesh Export Economy,” 9 Temmuz 2025, https://www.thedailystar.net/news/bangladesh/news/us-tariff-threatens-export-economy-3935261
[20] Jakarta Post, “Malaysia Calls for Stronger Inter-ASEAN Trade Amid Tariffs Uncertainty,” 9 Temmuz 2025, https://www.thejakartapost.com/world/2025/07/09/malaysia-calls-for-stronger-inter-asean-trade-amid-tariffs-uncertainty.html
[21] Korea Times, “Trump Says No Extensions on Aug 1 Tariff Deadline,” 9 Temmuz 2025, https://www.koreatimes.co.kr/foreignaffairs/20250709/trump-says-no-extensions-on-aug-1-tariff-deadline
[22] Japan Today, “Asian Shares Mostly Finish Higher Despite Trump Tariff Worries,” 9 Temmuz 2025, https://japantoday.com/category/business/asian-shares-mostly-finish-higher-although-worries-continue-over-trump’s-tariffs
[23] Global Times, “Financial Analysts Weigh in on US Tariff Strategies,” 9 Temmuz 2025, https://www.globaltimes.cn/page/202507/1338406.shtml