Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Güney Kafkasya’yı Etkileyecek Yeni Adım

Güney Kafkasya, zengin doğal kaynakları, coğrafi konumu, ekonomik ve enerji potansiyeli sayesinde uluslararası ilişkiler sisteminde önemli bir konuma sahiptir. Bu nedenle geçmişten günümüze dünya düzenini şekillendirme gücüne sahip aktörlerin Güney Kafkasya’da özel çıkarları bulunuyor. Bu aktörlerden biri olan ABD, Güney Kafkasya’yı çeşitli şekillerde etkilemeye çalışmış ve ezeli rakibi Rusya’nın etkisine karşı yeni bir güç merkezi oluşturmaya özen göstermiştir. 8 Aralık 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB)’nin çöküşü ile Güney Kafkasya’da Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bağımsızlığın kazanılmasının ardından Ermenistan Azerbaycan’a karşı tarihte silinmez izler bırakan haksız bir savaş başlattı. Bu yıllarda ABD ve batılı ülkeler çeşitli düşünce kuruluşları ve kamu dernekleri kurarak Gürcistan’daki etkilerini arttırdılar. Yakın zamanda Gürcistan’ın yeni hükümeti yabancı finansmanlı kuruluşlara yasaklar getirmiş ve bu da ülkede büyük protesto eylemlerine yol açmıştır. Bu anlamda, Rusya ile yakınlaşma eğiliminin yeniden hissedilmeye başlandığı Gürcistan’da Batılı ülkelerin etkisi azalıyor. Bunun yerine Ermenistan’ın batılı ülkelerle ikili ilişkilerinde yeni eğilimler ortaya çıkıyor.

Ermeni diasporasının Batı ülkelerindeki yoğun ve etkin faaliyeti, hükümeti bu yönde adım atmaya teşvik eden başlıca faktörlerden biri olarak değerlendirilebilir. Öte yandan Ermenistan ve Azerbaycan arasında 27 Eylül 2020’de başlayan ve 44 gün sonra 10 Kasım’da üçlü deklarasyonla sona eren İkinci Karabağ savaşında Azerbaycan’ın parlak zaferi Ermenistan-Rusya ilişkilerinin bozulmasına neden oldu. Ermenistan Rusya ile ilişkilerin kötüleşmesi üzerine ilk olarak Fransa ve ABD dahil olmak üzere Batılı ülkelere yöneldi. Fransa her zaman Ermenistan’ı desteklemiş ve  Ermenistan’a karşı sözde “etnik saldırı” yapıyor iddialarını sürdürmeye devam etmiştir. Elbette Fransa’nın Ermenistan’ı bu şekilde himaye etmesi uluslararası hukuk ilkelerine aykırıdır. 2021’den sonra ABD ile ilişkileri normalleştirmeye çalışan Ermeni tarafı, Azerbaycan ile barış anlaşması imzalamaktan kaçınmaya ve çeşitli yollarla süreyi uzatmaya çalışıyor. Fakat Ermeni tarafı sık sık anlaşmanın imzalanması için uygun koşulların mevcut olduğunu belirtiyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken arasında 5 Nisan 2024 tarihinde gerçekleşen AB-Ermenistan-ABD üçlü görüşmesi, Ermenistan ve ABD arasındaki ilişkilerin gelişimine işaret eden faktörlerden biri olarak gösterilebilir. Toplantıya AB Yüksek Temsilcisi/Başkan Yardımcısı Joseph Borrell ve USAID Yöneticisi Samantha Power da katıldı. Toplantının temel amacı egemenlik, demokrasi, toprak bütünlüğü ve sosyo-ekonomik kalkınmanın desteklenmesi konusunda Ermenistan’a destek sağlamaktı. Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri, Ermenistan ve bölge için istikrarlı, barışçıl, güvenli, demokratik ve huzurlu bir gelecek için desteklerini ifade ettiler. Toplantı bölgedeki bir diğer ülke olan Azerbaycan tarafından uygun görülmedi. Bunun temel nedeni, eğer amaç bölge için istikrarlı, barışçıl ve güvenli bir ortam yaratmaksa, Güney Kafkasya’nın ana ve en güçlü aktörü olan Azerbaycan’ın toplantıya katılımının bir zorunluluk olmasıdır. Bu faktör, çifte standardı gösteren diğer nüanslardan biri olarak değerlendirilebilir. Toplantıyı yorumlayan Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova, Moskova’yı endişelendiren bu tür bir toplantının Batı’nın son derece yıkıcı yaklaşımıyla Güney Kafkasya’da daha güçlü bir konum elde etmesine olanak sağladığını söyledi.

ABD ile Ermenistan Arasında Stratejik Ortaklık Anlaşması

ABD ile Ermenistan arasındaki stratejik ortaklık anlaşması Güney Kafkasya’yı etkileme potansiyeline sahiptir. Ülkeler arasındaki ortaklık anlaşmaları esasen ilişkilerin hızlı ve iyi bir şekilde geliştiğinin göstergesidir. Ulusal güvenlik açısından devletlerarası ilişkiler temelde üç şekilde gerçekleşir:

İş birliği, ilişkilerin ilk hali olarak kabul edilir. Ortaklık, ikili ilişkilerin daha ileri düzeyde temsilidir. İlişkilerin en üst zirvesi olan müttefiklik, devletlerin her alanda üst düzey ikili ilişkilere sahip olmasını ve ortaya çıkabilecek herhangi bir tehdit ya da tehlikeye karşı birlikte hareket etmesini gerektirir.

ABD Savunma Bakanı Lloyd J. Austin III, 6 Aralık 2024 tarihinde Ermenistan Savunma Bakanı Suren Papikyan ile Pentagon’da bir görüşme gerçekleştirmişti. Görüşme sırasında Bakan Austin iki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesine dikkat çekti. Görüşmenin ana amacının, Ermenistan Savunma Bakanlığı ile Kansas Ulusal Muhafızları arasında uzun vadeli bir ortaklık da dahil olmak üzere stratejik ilişkileri ele almak olduğu bildirildi. Toplantı sırasında Austin ayrıca, barışı koruma misyonları için birlikte çalışabilirliği ve hazırlığı geliştirmek üzere tasarlanan iki taraflı bir eğitim programı olan “Eagle Partner”in bu yılın başlarında başarıyla tamamlandığını vurguladı. Bu toplantının ardından 14 Ocak 2025 tarihinde Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ve ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken Washington’da bir stratejik ortaklık anlaşması imzaladı. Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Ermeni mevkidaşı Ararat Mirzoyan ile Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, “ABD-Ermenistan Stratejik Ortaklık Komisyonumuzu oluşturuyoruz” dedi. Blinken ayrıca şunu da vurguladı: “Bu komisyon bize ekonomik konular, güvenlik ve savunma, demokrasi, adalet, katılım ve halklar arası değişimler de dahil olmak üzere bir çok önemli alanda ikili işbirliğimizi genişletmek için bir çerçeve sunmaktadır”. Blinken’e göre stratejik ortaklık anlaşması nükleer enerji, bilim ve teknoloji alanlarında yeni işbirliği yolları açacak ve iki ülke için yeni bir dönemin başlangıcına işaret edecektir.

Sonuç

ABD ile Ermenistan arasında stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının Güney Kafkasya için bazı sonuçları olabilir. Öncelikle, Güney Kafkasya’da Batı etkisinin artmasına yönelik bir adım olarak görülebilir ve bölgenin Avrupa ve ABD ile daha yakın entegrasyonu için koşullar yaratabilir. ABD’nin bölgede artan etkisi sadece Güney Kafkasya’daki ana aktör olan Azerbaycan’ı değil, aynı zamanda Rusya ve İran gibi bölgesel güçleri de rahatsız edebilir. Ermenistan’ın stratejik ortaklık anlaşması, ABD’den güvenlik ve savunma alanında destek alma olasılığını daha da artıracak ve bu faktör Ermenistan’a çeşitli adlar altında sağlanan yardımlar sayesinde askeri alanın daha da geliştirilmesine yol açacaktır. Sonuç olarak güvenlik ikilemi açısından çatışma kıvılcımları bölgede kalmaya devam edecektir. Bölgesel bir perspektiften bakıldığında, ABD’nin bölgedeki ekonomik projelere ve altyapı girişimlerine verdiği destek Güney Kafkasya’nın genel kalkınması üzerinde olumlu bir etkiye sahip olmakla birlikte, bölgedeki barış ve istikrar için yeni tehditler de oluşturabilir. Ayrıca bu anlaşmanın imzalanması, Ermenistan-ABD ilişkilerinin gelecekte stratejik müttefiklik seviyesine yükselmesi için bir fırsat oluşturuyor.

 

 

Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği

Hakkımızda

Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği, diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında derinlemesine bilgi edinmek, sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında araştırmalar yapmak, bilgiyi işlevsel hale getirerek akademik yayınlar yapmak, seminer, konferans ve eğitim faaliyetleri düzenlemek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur.

This Pop-up Is Included in the Theme
Best Choice for Creatives
Purchase Now