Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

COP29 İklim Değişikliği Zirvesi: Uluslararası Arenanın Azerbaycan’a Karşı Önyargısı

Giriş

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) 29. Taraflar Konferansı (COP29) Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da dâhil olduğu 100 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı zirvede yaklaşık 70 bin katılımcının yer aldı. Bakü Olimpiyat Stadyumu’nun içinde ve çevresinde kurulan geçici alanlarda düzenlenen zirve kapsamında şehirde üst düzey güvenlik önlemleri alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın girişimleriyle başlatılan Sıfır Atık Projesi ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva’nın başkanlığını yürüttüğü Haydar Aliyev Vakfı, ‘‘Dayanışma Merkezi’’ isimli ortak pavilyon büyük ilgi gördü.

COP29 İklim Değişikliği Zirvesi Nedir?

BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Taraflar Konferansı (COP), Taraflar (ilgili ülkeler) aksini kararlaştırmadıkça her yıl düzenlenen uluslararası bir iklim zirvesidir. COP’larda dünya liderleri bir araya gelerek iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik çözümler üzerinde birlikte çalışırlar.

2015 Paris Anlaşması kapsamında 194 ülke, ortalama küresel sıcaklık değişimini yüzyılın sonuna kadar 2°C’nin çok altında ve 1,5°C’ye mümkün olduğunca yakın tutmayı kabul etti. Bunu yapmak için, bireysel emisyon azaltma hedeflerini temsil eden Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkıları (NDC)’ler sunmayı kabul ettiler. Avrupa Birliği Paris Anlaşmasına sıkı sıkıya bağlıdır ve ekonomisini neredeyse %70 oranında büyütürken sera gazı emisyonlarını 1990’dan bu yana %37 oranında azaltarak iklim eyleminde küresel bir lider konumundadır.

Aralık 2019’da sunulan Avrupa Yeşil Anlaşması ile AB, 2050 yılına kadar iklim nötrlüğüne ulaşmayı taahhüt etmiştir. Bu hedef, Temmuz 2021’de Avrupa İklim Yasasının kabul edilmesi ve yürürlüğe girmesiyle yasal olarak bağlayıcı hale geldi. İklim Yasası ayrıca, net sera gazı emisyonlarının 2030 yılına kadar 1990 seviyelerine kıyasla en az %55 oranında azaltılmasına yönelik bir ara hedef belirlemektedir. Bu 2030 hedefi, Paris Anlaşması kapsamında AB’nin NDC’si olarak Aralık 2020’de UNFCCC’ye bildirilmiştir. 2021 yılında AB, iklim, enerji, arazi kullanımı, ulaştırma ve vergilendirme politikalarını 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltmaya uygun hale getirmek için bir yasa teklifi paketi sundu.

AB bu yılki COP’ta kendi pavilyonunda bir yan etkinlik programı yürütmeyecek, ancak sahada çok çeşitli etkinliklere katılacak. Komisyon ayrıca, kaliteli yeşil işler, beceriler ve sosyal diyalog da dahil olmak üzere geçiş sürecinin istihdam ve sosyal boyutları üzerine bir tartışma ve fikir alışverişi forumu olan Adil Geçiş Pavilyonu’na üçüncü kez ILO ile birlikte ev sahipliği yapıyor.

11-22 Kasım tarihlerinde Azerbaycan’da düzenlenen COP29 BM İklim Değişikliği Konferansında Avrupa Birliği, Paris Anlaşmasının küresel ortalama sıcaklık artışının mümkün olduğunca 1.5C ile sınırlandırılması hedefine ulaşılması için uluslararası ortaklarla birlikte çalışacaktır. İklim değişikliği sınır tanımayan bir sorun olmaya devam etmekte ve Avrupa ve dünya genelinde yaşamlara ve geçim kaynaklarına giderek daha fazla zarar vermektedir. COP29’da Paris Anlaşması Tarafları, İklim Finansmanına ilişkin Yeni Kolektif Sayısallaştırılmış Hedefin (NCQG) kabul edilmesi yoluyla küresel finansal akışların Paris Anlaşması ile giderek daha uyumlu hale gelmesini ve yatırımların önünün açılmasını sağlamalıdır. NCQG bu yılki müzakerelerin ana önceliği olacaktır.

Avrupa Birliği ve Paris Anlaşması

AB şu anda uluslararası iklim finansmanının en büyük sağlayıcısıdır ve 2023 yılında kamu iklim finansmanına 28.6 milyar avro katkıda bulunmuş ve gelişmekte olan ülkeleri sera gazı emisyonlarını azaltmaları ve iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamaları için desteklemek üzere 7.2 milyar avro tutarında ek özel finansmanı harekete geçirmiştir. Gelişmiş ülkelerin iklim finansmanını harekete geçirme çabalarına öncülük etmeye devam etmeleri gerekirken, hedefe ulaşmak için daha geniş bir katılımcı grubunun yanı sıra özel sektörden, yeni ve yenilikçi kaynaklardan finansmanın harekete geçirilmesi ve küresel ve yerel düzeyde elverişli koşullar üzerinde çalışılması gerekmektedir. NCQG, finansal akışların Paris Anlaşması ile tutarlı hale getirilmesine katkıda bulunmalı ve iklim finansmanı konusundaki çok taraflı söylemin doğasını değiştirmelidir. Kamu ve özel, yerel ve uluslararası olmak üzere çok çeşitli kaynaklardan geniş ölçekte finansmanı harekete geçirmek için küresel bir çabaya duyulan ihtiyacı kabul etmelidir.

Bu yılki görüşmelerin bir diğer önemli unsuru da, 2030 yılına kadar fosil yakıtlardan uzaklaşmak, yenilenebilir enerji yatırımlarını üç katına çıkarmak ve enerji verimliliği önlemlerini iki katına çıkarmak üzere geçen yıl Dubai’de kararlaştırılan küresel enerji hedeflerini yeniden teyit etmek oldu. AB müzakerecileri, önümüzdeki yıl tüm Taraflarca sunulacak Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkılar (NDC)’ler için iddialı beklentiler belirlemek üzere çalışacak. AB, bu yılın başlarında Avrupa’nın 2040 iklim hedefine ilişkin Komisyon Tebliğinin yayınlanmasıyla yeni NDC hazırlıklarına başlamıştır. Komisyon, 2040 yılı için %90’lık bir emisyon azaltım hedefini Avrupa İklim Yasası’na dahil etmek üzere bir yasa teklifi sunmayı planlamaktadır. Bu hedef daha sonra yeni AB NDC’nin sunulması için bilgi verecektir.

AB müzakere ekibi ayrıca Paris Anlaşması’nın 6. Maddesi kapsamında uluslararası karbon piyasalarına ilişkin müzakereleri sonuçlandırmak için çalışacaktır. Titiz bir karbon denkleştirme sistemi ile azaltım ve uyum projelerinin finansmanına yönelik küresel iştahın artmasıyla birlikte, ortak standartları uygulamaya koyulmasıgerekmektedir. Bunlar yüksek bütünlük, eklenebilirlik, dayanıklılık ve hesap verebilirliğe dayanmalıdır.

İklim Eyleminden sorumlu Komisyon Üyesi Wopke Hoekstra, geçen ay kabul edilen müzakere yetkisini yerine getirmek üzere Konsey Başkanlığı ve Üye Devletlerle yakın işbirliği içerisinde çalışarak COP29’da AB müzakere ekibine yine liderlik etti. Enerjiden sorumlu Komisyon Üyesi Kadri Simson 14-15 Kasım tarihlerinde katıldığı ve fosil yakıtlardan uzaklaşma taahhüdünün uygulanması, metan emisyonlarının azaltılmasına yönelik çalışmalarımız ve temiz teknolojilerin geliştirilmesi konularına odaklandı. İnovasyon, Araştırma, Kültür, Eğitim ve Gençlikten sorumlu Komisyon Üyesi Iliana Ivanova da 12 Kasım’da ‘‘Net Sıfır Rekabetçiliğin Geleceği’’ konulu üst düzey bir etkinliğe katılmak üzere Bakü’de oldu.

Dünya Medyasının COP29 Fonunda Azerbaycan’a Karşı Olan Tutumu

COP29 İklim Değişikliği Zirvesi’nin Azerbaycan’da yapılacak olması haberi özellikle Batı medyası tarafından Azerbaycan’a karşı ön yargılara neden olmuştur. Batı medyası sürekli olarak Azerbaycan’ı insan haklarının ihlalinde suçlamış, ayrıca petrol ülkesinin böyle bir etkinliğe ev sahipliği yapmasını sürekli eleştirmiştir.

Azerbaycan’ın COP29 Birleşmiş Milletler’in iklim zirvesine ev sahipliği yapacak olması, aktivistlerin konferansın fosil yakıt üreticilerine doğru ve etkili iklim eyleminden uzaklaştığının bir işareti olduğu uyarısında bulunmalarına neden oldu. Duyuru, Ermenistan’ın 7 Aralık’ta açıklanan ‘‘güven arttırıcı’’ önlemler paketinin bir parçası olarak Azerbaycan’ı desteklemek üzere kendi teklifini geri çekmesinin ardından geldi.

BM kuralları konferansa Doğu Avrupa’dan bir ülkenin ev sahipliği yapmasını ve bu blok içindeki tüm ülkelerin ev sahibi seçimini desteklemesini öngörüyordu. Rusya tüm AB ülkelerini bloke ederken, Ermenistan ve Azerbaycan da duyurudan önce birbirlerinin tekliflerini bloke etmişti.

Geçen yıl COP28 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nin Dubai kentinde düzenlenmiş ve Dubai’nin devlete ait petrol şirketinin genel müdürü zirvenin başkanı olarak atanmıştı. Petrol üretimi hem Azerbaycan, hem de BAE ekonomilerinde önemli bir rol oynuyor. BBC, sızdırılan belgelere dayanarak BAE’nin ev sahipliği rolünü petrol ve gaz anlaşmalarını müzakere etmek için kullanmayı planladığını öne sürdü.

Ev sahibi ülke olarak Azerbaycan’ın seçilmesine yönelik eleştirel tepkiler, uluslararası önde gelen hak savunucuları tarafından hem Azerbaycan’ın insan hakları ihlalleri iddiaları hem de ülkenin fosil yakıt üreticisi rolü nedeniyle kararı kınamıştı. Fakat, Azerbaycan tüm bu kınamaları dikkate almayarak konferansa en iyi ve kapsamlı şekilde hazırlandı.

Azerbaycan Ekoloji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Mukhtar Babayev, Dubai’de düzenlenen COP28 konferansında yaptığı konuşmada, Azerbaycan’ın iklim değişikliğini azaltmaya yönelik ‘‘küresel çabalara katkıda bulunmaya tamamen kararlı olduğunu’’ söylemişti. Babayev, Azerbaycan’ın 2030 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektriğin payını %30’a çıkarmayı hedeflediğini de sözlerine eklemişti.

Babayev ayrıca, Karabağ ve çevresindeki bölgelere atıfta bulunarak, Azerbaycan’ın ‘‘kurtarılmış bölgeleri’’ 2050 yılına kadar ‘‘karbon nötr bir bölge’’ haline getireceğini, bunun sürdürülebilir tarım, çevre dostu ulaşım, akıllı şehirler, akıllı köyler ve yeniden ağaçlandırma yoluyla yapılacağını belirtmişti.

Peki, Azerbaycan’ı insan hakları üzerinden eleştiren Batı gerçekten insan haklarına uyuyor mu? Avrupa’nın insan haklarına yönelik tutarsız tavrı, genel olarak insan hakları belgelerinde güçlü vurgular yapmasına rağmen, uygulamada bazı durumlarda bu prensipleri ihlal etmesinden kaynaklanmaktadır. Özellikle mülteci krizleri ve azınlık hakları gibi konularda, Avrupa ülkeleri bazen kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmekte, bu da eleştiriye neden olmaktadır. Örneğin, mültecilerin barınma ve eşit şartlarda yaşama haklarına dair beyanlar, uygulamada çoğu zaman yeterince yerine getirilememektedir.

İklim Değişikliği ve İstatiksel Veriler

2024’te Ülkelere Göre Dünya Petrol Rezervleri OPEC Tarafından tekrar yayınlanmış olup, üretimin artmasına rağmen yeni kontrol ve deneyler bu organik enerjinin devamlılığını göstermektedir.

  • Venezuela – 303 Milyar Varil
  • Suudi Arabistan – 267 Milyar Varil
  • İran – 208 Milyar Varil
  • Kanada – 163 Milyar Varil
  • Irak – 145 Milyar Varil
  • Birleşik Arap Emirlikleri – 113 Milyar Varil
  • Kuveyt – 101 Milyar Varil
  • Rusya – 80 Milyar Varil
  • Amerika Birleşik Devletleri – 55 Milyar Varil
  • Libya – 48 Milyar Varil

Batı medyasının Azerbaycan’ı iklim değişikliği konusunda eleştirmesine rağmen, dünyanın en çok karbondioksid salgılayan ülkeler listesinin ilk 10 ülkesi arasında ABD ve Almanya gibi ülkeler de mevcuttur.

Karbon salınımı, dünya genelinde iklim değişikliğine ve çevre sorunlarına yol açan önemli bir faktördür. Bu salınımın en büyük kaynaklarından biri ise ülkelerin endüstriyel faaliyetleri, enerji üretimi ve taşımacılık sistemleridir. Dünyada en çok CO2 salgılayan ülkeler, genellikle sanayi devriminin ardından hızlı bir endüstriyel gelişme yaşayan ülkelerdir. Bu ülkeler, tabiatta bulunan fosil yakıtların yani kömür, petrol ve doğalgazın durumu ile yakından ilgilidir. İstatistiklere göre, Çin dünyada en çok karbon salınımı yapan ülke konumundadır. Çin’in endüstriyel faaliyetleri, enerji üretimi ve hızla büyüyen nüfusu, karbon salınımında büyük bir etkiye sahiptir. Özellikle kömür kullanımı, Çin’in karbon salınımını artıran bir faktördür. Çin’in yanı sıra, Amerika Birleşik Devletleri de karbon salınımında önemli bir rol oynamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri, büyük bir endüstriyel ülke olması ve enerji ihtiyacını fosil yakıtlardan karşılaması nedeniyle yüksek karbon salınımına sahiptir. Avrupa Birliği ülkeleri de karbon salınımında önemli bir paya sahiptir. Özellikle Almanya, Fransa ve İngiltere gibi büyük ekonomiler, endüstriyel faaliyetleri ve enerji üretimi nedeniyle yüksek karbon salınımına sahiptir. Bununla birlikte, bu ülkelerin çoğu, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak karbon salınımını azaltma çabalarını sürdürmektedir. Rusya da dünyada karbon salınımı yapan önemli bir ülkedir. Rusya’nın büyük bir enerji üreticisi olması ve fosil yakıtlara dayalı endüstriyel faaliyetleri nedeniyle yüksek karbon salınımı vardır. Ayrıca, Brezilya, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi ülkeler de karbon salınımında önemli bir rol oynamaktadır.

Sonuç

Batı’nın kendi tutarsızlıklarına rağmen Azerbaycan’a karşı olan tutumu Azerbaycan’ı COP29 etkinliğini en yüksek düzeyde organize etmesine engel olamadı. Uluslararası arenada Azerbaycan’a karşı oluşan önyargının çeşitli faktörlerden kaynaklandığı, bu faktörlerin hem tarihsel hem de siyasi dinamikler içermektedir. Küresel karar alma süreçlerinde büyük ülkelerin ve blokların Azerbaycan gibi ülkeler üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği anlaşılmaktadır. Bu durum, iklim krizi gibi evrensel bir konuya yaklaşırken dahi bölgesel ya da siyasi çıkarların ön plana çıkarılmasına neden olmaktadır.

Özellikle COP29 gibi uluslararası zirvelerde Azerbaycan’ın, etkili bir katılımcı ve çevresel çabaların önemli bir parçası olmasına rağmen, bazı ülkeler ve aktörler tarafından bilinçli olarak göz ardı edildiği ya da çeşitli olumsuz yargılarla karşılaştığı görülmektedir. Bu önyargıların giderilmesi için Azerbaycan’ın diplomatik girişimlerini artırarak çevresel katkılarını daha görünür hale getirmesi, COP29’un evrensel hedeflerine ulaşılmasına katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda, Azerbaycan’ın kendi çevre politikalarını ve sürdürülebilir kalkınma projelerini güçlü bir biçimde tanıtarak, iklim değişikliği mücadelesinde etkin bir aktör olduğunu kanıtlaması beklenilmektedir.

COP30 ise 2025 yılında Bezilya’da gerçekleşecek. Dünyanın en önemli iklim zirvesi Kasım 2025’te Pará eyaletinin başkentinde gerçekleştirilecek. Kentin adaylığı geçtiğimiz yılllarda seçilmesinden kısa bir süre sonra Başkan Lula tarafından Pará Valisi Helder Barbalho, Başkan Lula ve Dışişleri Bakanı Mauro Vieira’ya sunuldu.

 

Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve UDİAD’ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği

Hakkımızda

Uluslararası Diplomatik İlişkiler Akademik Araştırmalar ve Eğitim Derneği, diplomasi ve uluslararası ilişkiler alanında derinlemesine bilgi edinmek, sosyal bilimlerin çeşitli alanlarında araştırmalar yapmak, bilgiyi işlevsel hale getirerek akademik yayınlar yapmak, seminer, konferans ve eğitim faaliyetleri düzenlemek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur.

This Pop-up Is Included in the Theme
Best Choice for Creatives
Purchase Now