Yapay zekâ (YZ), 21. yüzyılın en önemli teknolojik gelişmelerinden biri olarak toplumları, ekonomileri ve devletleri derinden etkilemektedir. Özellikle Çin, YZ alanında küresel lider olma hedefini açıkça ortaya koyarak 2030 yılına kadar bu alanda dünya lideri olmayı amaçlamaktadır. Bu hedef doğrultusunda Çin hükümeti, YZ teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması için kapsamlı stratejiler ve politikalar benimsemektedir. Bu analizde Çin’in 2030 YZ stratejisi detaylı bir şekilde incelenecek bu stratejinin arka planı hedefleri, uygulama planları ve küresel etkileri analiz edilecektir.
Çin’in YZ stratejisinin temelleri, 2017 yılında yayımlanan ‘‘Yeni Nesil Yapay Zekâ Geliştirme Planı’’ ile atılmıştır. Bu plan, Çin’in 2020 yılına kadar YZ teknolojilerinde diğer ülkelerle aynı seviyeye gelmeyi, 2025 yılına kadar YZ alanında küresel lider olmayı ve 2030 yılına kadar YZ inovasyonunun ana merkezi haline gelmeyi hedeflemektedir. Bu hedefler, Çin’in ekonomik büyümesini sürdürme, teknolojik bağımsızlığını artırma ve uluslararası arenada rekabet gücünü yükseltme amacını taşımaktadır (Bloomberg, 2019).
- Çin’in Yapay Zekâ Hedefleri ve 2030 Stratejisi
Çin, 2017 yılında yayımladığı ‘‘Yeni Nesil Yapay Zekâ Gelişim Planı’’ ile 2030 yılına kadar yapay zekâ alanında dünya lideri olmayı hedeflemektedir. Bu stratejik plan, üç aşamalı bir yol haritası sunmaktadır:
- 2020 yılına kadar: Yapay zekâ teknolojileri ve uygulamalarında diğer gelişmiş ülkelerle eşit seviyeye gelerek temel araştırmalarda ilerleme kaydederek yapay zekâ endüstrisinin temellerini atmaktır.
- 2025 yılına kadar: Yapay zekâda önemli teknolojik ve teorik atılımlar yapmak. Yapay zekâyı ekonomik dönüşüm ve endüstriyel yükseltme için temel bir itici güç hâline getirmektir.
- 2030 yılına kadar: Yapay zekâ teorisi, teknolojisi ve uygulamalarında dünya lideri olmak ve yapay zekâyı ekonomik büyüme ve sosyal gelişme için ana motor olarak kullanmak ve küresel standartları belirlemektir.
- Yapay Zekâ Sektöründe Çin’in Güçlü Yönleri
Çin, yapay zekâ alanında liderlik pozisyonuna ulaşmak için bir dizi güçlü avantaja sahiptir. İlk olarak ülke, büyük veri açısından oldukça zengin; 1.4 milyardan fazla nüfusu ve dijital olarak bağlı devasa bir kullanıcı tabanı, yapay zekâ uygulamaları için geniş bir veri kaynağı sağlamaktadır. Bu durum özellikle makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi veri odaklı yapay zekâ alanlarında Çin’i öne çıkarmaktadır. Ayrıca Çinli teknoloji devleri – Alibaba, Tencent, Baidu gibi şirketler – yapay zekâ araştırmalarında öncü rol oynamakta ve hükümet tarafından da aktif olarak desteklenmektedir.
Çin’in üniversiteleri ve araştırma kurumları da YZ alanında dünya genelinde saygın bir konuma sahiptir. Tsinghua Üniversitesi ve Pekin Üniversitesi gibi üniversiteler, dünya çapında üst düzey yapay zekâ araştırmalarıyla tanınmaktadır. Bu kurumlar, hem ulusal düzeyde hem de küresel çapta yapay zekâ araştırmalarına önemli katkılarda bulunarak Çin’in bilgi birikimini güçlendirmektedir.
Çin, son yıllarda YZ teknolojilerinde küresel bir lider olma hedefini açıkça ortaya koymuş ve bu alandaki başarılarını stratejik bir şekilde artırmıştır. Ülkenin YZ alanındaki güçlü yanları, büyük veri zenginliği, teknoloji devleri, hükümet desteği, eğitim ve araştırma altyapısı gibi birçok faktöre dayanmaktadır. Bu unsurlar, Çin’i YZ sektöründe hem bölgesel hem de küresel bir güç merkezi haline gelmesine yardımcı olmuştur.
A. Büyük Veri Zenginliği
Çin, 1.4 milyarlık nüfusu ve dijitalleşmiş altyapısıyla dünyanın en büyük veri kaynaklarından birine sahiptir. Geniş kullanıcı tabanı, günlük yaşamda kullanılan uygulamalar, çevrimiçi alışveriş platformları, sosyal medya, mobil ödeme sistemleri ve akıllı şehir projeleri sayesinde her gün devasa miktarda veri üretilmektedir. Bu veri bolluğu, özellikle makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi veri odaklı yapay zekâ algoritmalarının geliştirilmesinde kritik bir avantaj sunmaktadır.
Ayrıca Çin hükümeti, veri toplama ve analizine yönelik regülasyonları, YZ araştırmalarını destekleyecek şekilde esnek tutmaktadır. Bu durum şirketlerin ve araştırmacıların veri toplama süreçlerini kolaylaştırmakta ve algoritmaların daha hızlı gelişmesine olanak tanımaktadır.
B. Teknoloji Devlerinin Liderliği
Çin, YZ sektöründe küresel ölçekte tanınan teknoloji devlerine ev sahipliği yapmaktadır. Alibaba, Tencent, Baidu, Huawei ve SenseTime gibi şirketler, hem araştırma ve geliştirme (Ar-Ge) çalışmaları hem de yenilikçi ürünleriyle sektöre öncülük etmektedir.
- Alibaba, e-ticaret ve bulut bilişim alanındaki YZ çözümleriyle öne çıkarken, lojistik ve akıllı şehir uygulamalarında etkili YZ teknolojileri geliştirmektedir.
- Baidu, özellikle otonom araçlar ve doğal dil işleme (NLP) gibi YZ’nin ileri teknolojileri üzerinde çalışmaktadır.
- Tencent, sağlık hizmetlerinden oyun sektörüne kadar geniş bir yelpazede YZ uygulamaları sunmaktadır.
- SenseTime, yüz tanıma teknolojilerinde dünya liderlerinden biridir ve güvenlik ile gözetim alanlarında yenilikçi çözümler üretmektedir.
Bu şirketler, hükümetten gelen güçlü finansal ve politik destekle dünya çapında rekabetçi bir konum elde etmişlerdir.
C. Hükümet Politikaları ve Stratejik Destek
Çin hükümeti, YZ alanını ulusal bir öncelik olarak belirlemiş ve bu doğrultuda kapsamlı stratejiler geliştirmiştir. 2017 yılında açıklanan Yeni Nesil Yapay Zekâ Geliştirme Planı, 2030 yılına kadar Çin’i YZ’de dünya lideri yapmayı hedeflemektedir. Bu plan kapsamında:
- YZ girişimlerine ve araştırma projelerine milyarlarca dolarlık yatırım yapılmıştır.
- Şirketler ve üniversiteler arasındaki iş birlikleri teşvik edilmiştir.
- YZ uygulamalarının benimsenmesi için çeşitli sektörlerde pilot projeler başlatılmıştır.
Hükümetin YZ’yi stratejik bir alan olarak görmesi, hem kamu hem de özel sektörün birlikte çalışmasını kolaylaştırmıştır. Bununla birlikte YZ teknolojilerinin askeri ve güvenlik alanında kullanımına yönelik önemli yatırımlar yapılmıştır.
D. Eğitim ve Araştırma Altyapısı
Çin’in üniversiteleri ve araştırma merkezleri, YZ alanında dünya çapında önemli bir bilgi kaynağıdır. Tsinghua Üniversitesi, Pekin Üniversitesi, Zhejiang Üniversitesi gibi kurumlar, yapay zekâ araştırmalarında lider konumdadır. Bu üniversiteler, yalnızca ülke içindeki inovasyonu değil, uluslararası akademik iş birliklerini de desteklemektedir.
- Tsinghua Üniversitesi, YZ’nin temel algoritmalarından etik konularına kadar geniş bir yelpazede araştırma yürütmektedir ve dünya sıralamalarında ilk 10’dadır.
- Pekin Üniversitesi, bilgisayarlı görü (computer vision) ve büyük veri analitiği gibi alanlarda öncü çalışmalara imza atmaktadır.
Bu kurumlar, her yıl binlerce yüksek nitelikli YZ uzmanı yetiştirmekte ve Çin’in YZ alanındaki nitelikli insan kaynağını güçlendirmektedir.
- 2030 Yılında Çin’in Yapay Zekâ Uygulamaları ve Yenilikleri
Çin, 2030 itibarıyla yapay zekânın geniş bir yelpazede uygulanmasını hedeflemektedir. Bu bağlamda sağlık, eğitim, finans, ulaşım ve savunma gibi kritik sektörlerde yapay zekâ çözümleri geliştirmeye büyük önem vermektedir. Sağlık sektöründe, hastalık teşhisinde kullanılan yapay zekâ destekli sistemler, Çin’de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle COVID-19 pandemisi sürecinde yapay zekâ temelli teşhis ve takip uygulamaları, ülkenin sağlık sisteminde çığır açıcı gelişmelere olanak tanımıştır.
2030’a kadar Çin, otonom araçlar ve akıllı şehir teknolojileri alanında da öne çıkmayı planlamaktadır. Otonom araç teknolojilerinde, sürücüsüz taksiler gibi uygulamalar, özellikle büyük şehirlerde günlük yaşamın bir parçası haline gelmeye başlamıştır. Bunun yanında “akıllı şehir” projeleriyle kentlerin dijitalleştirilmesi ve yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmektedir. Bu projeler, şehirlerin altyapısına yapay zeka teknolojilerini entegre ederek trafik, enerji yönetimi ve kamu güvenliği gibi alanlarda etkin çözümler sunmaktadır.
Sağlıkta Yapay Zekâ
Sağlık sektörü, YZ’nin en fazla dönüştürdüğü alanlardan biri olmuştur. Çin, tıbbi görüntüleme, genetik analiz ve hastalık teşhisi gibi alanlarda YZ destekli teknolojileri yaygınlaştırmıştır.
- Hastalık Teşhisinde YZ: YZ destekli teşhis sistemleri sayesinde hastalıkların erken teşhisi mümkün hale gelmiştir. Özellikle kanser ve kardiyovasküler hastalıklar gibi ciddi sağlık sorunlarında, YZ algoritmaları hastalıkları %95’in üzerinde doğrulukla tespit edebilmektedir.
- Pandemi Yönetimi: COVID-19 pandemisi sırasında Çin, YZ tabanlı temas takibi, sıcaklık kontrol sistemleri ve tahmin modellerini kullanarak vaka sayısını kontrol altında tutmayı başarmıştır. 2030 itibarıyla bu tür sistemlerin daha gelişmiş versiyonları sağlık hizmetlerinde rutin hale gelmiştir.
- Kişiselleştirilmiş Tıp: Bireylerin genetik yapısına uygun tedavi planları ve ilaç geliştirme süreçlerinde YZ aktif bir rol oynamaktadır.
Eğitimde Yapay Zekâ
Eğitimde YZ uygulamaları, öğrenme süreçlerini daha verimli ve erişilebilir hale getirmiştir:
- Uyarlanabilir Öğrenme Sistemleri: Öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarına göre ders materyallerini ve öğretim yöntemlerini optimize eden sistemler, Çin’de eğitim standartlarını yeniden şekillendirmiştir.
- Sanal Eğitim Asistanları: Öğrencilere bireysel rehberlik sağlayan yapay zekâ temelli asistanlar, özellikle kırsal bölgelerde eğitim fırsatlarını artırmıştır.
- Dil Öğrenimi: YZ destekli dil öğrenme uygulamaları, İngilizce ve diğer dillerin öğrenimini hızlandırarak Çin’in uluslararası alandaki rekabet gücünü artırmıştır.
Finans Sektöründe Yapay Zekâ
Çin, finans teknolojilerinde (fintech) de YZ’yi etkin bir şekilde kullanmaktadır:
- Risk Analizi ve Dolandırıcılık Önleme: Finans kuruluşları, YZ algoritmalarıyla kredi risklerini daha doğru bir şekilde analiz edebilmekte ve dolandırıcılık girişimlerini gerçek zamanlı olarak tespit edebilmektedir.
- Dijital Ödemeler ve Blockchain: YZ destekli ödeme sistemleri ve blockchain tabanlı uygulamalar, Çin’in dijital yuan gibi projelerini daha etkili hale getirmiştir.
Ulaşım ve Otonom Araçlar
Çin, ulaşım sektöründe YZ’nin lider uygulayıcılarından biri haline gelmiştir:
- Otonom Araçlar: Sürücüsüz araçlar, özellikle Pekin, Şanghay ve Shenzhen gibi büyük şehirlerde günlük ulaşımın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. 2030 yılı itibarıyla sürücüsüz taksiler ve toplu taşıma araçları yaygın olarak kullanılması hedeflenmektedir.
- Akıllı Trafik Yönetimi: Trafik yoğunluğunu azaltmaya yönelik YZ tabanlı çözümler, trafiği gerçek zamanlı olarak analiz ederek dinamik sinyalizasyon sistemleriyle entegre çalışmaktadır.
Akıllı Şehir Teknolojileri
‘‘Akıllı şehir’’ projeleri, Çin’in şehirleşme politikasının merkezinde yer almaktadır:
- Trafik Yönetimi: YZ algoritmalarıyla trafik sıkışıklığını önlemeye yönelik önlemler, enerji tasarrufu ve karbon emisyonunun azaltılması açısından büyük katkılar sağlamıştır.
- Enerji Yönetimi: Akıllı enerji ağları sayesinde elektrik ve su gibi kaynakların daha verimli kullanımı sağlanmaktadır.
- Kamu Güvenliği: Güvenlik kameraları ve yüz tanıma sistemleri, suç oranlarını azaltmada etkin bir şekilde kullanılmaktadır.
Savunma ve Güvenlik
Savunma alanında YZ, Çin’in askeri kapasitelerini güçlendirmiştir:
- Otonom Silah Sistemleri: Dronlar ve otonom kara araçları gibi sistemler, Çin ordusunun operasyonel yeteneklerini artırmıştır.
- Siber Güvenlik: YZ tabanlı siber savunma sistemleri, ulusal güvenliği sağlamada kritik bir rol oynamaktadır.
Çevresel Uygulamalar ve Tarım
2030 itibarıyla Çin, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için YZ’yi çevre ve tarım alanında da yoğun bir şekilde kullanmayı hedeflemektedir.
- Çevre Koruma: Hava ve su kirliliğini önlemek için kullanılan YZ modelleri, çevresel verilerin gerçek zamanlı analizini sağlayarak çözüm geliştirme süreçlerini hızlandırmayı hedeflemektedir.
- Akıllı Tarım: YZ tabanlı tarım teknolojileri, tarımsal verimliliği artırırken kaynak kullanımını optimize etmektedir. Örneğin, YZ destekli dronlar tarım ilaçlarını hassas bir şekilde dağıtmakta ve verimliliği artırmaktadır.
- Çin’in Yapay Zekâ Konusundaki Küresel Rekabet Gücü ve Etkileri
Çin’in 2030 yılına kadar küresel yapay zekâ lideri olma yolunda atmış olduğu adımlar, ABD ve Avrupa ile olan rekabetini de kızıştırmıştır. Yapay zekâ alanında Çin’in bu denli hızlı ilerlemesi ve alanda söz sahibi olması başta ABD olmak üzere diğer ülkelerde de endişe yaratarak teknoloji savaşlarının kızışmasına neden olmuştur. Özellikle ABD ile Çin arasındaki teknoloji transferi ve fikri mülkiyet tartışmaları, bu rekabetin önemli bir boyutunu oluşturmaktadır. ABD, Çin’in teknoloji alanında öne çıkmasını sınırlamak için çeşitli önlemler alırken Çin ise kendi kendine yetebilecek bir ekosistem geliştirmeyi hedeflemektedir.
2030 itibarıyla Çin’in bu alanda lider bir konuma gelmesi, diğer ülkeleri de etkileyebilir. Çin’in geliştirdiği yapay zekâ çözümlerinin diğer ülkelere ihraç edilmesi, küresel teknoloji pazarını şekillendirebileceği; özellikle gelişmekte olan ülkeler için Çin, yapay zekâ altyapılarını oluşturmak için önemli bir tedarikçi haline gelebileceği değerlendirilmektedir. Bu durum, Çin’in küresel nüfuzunu artırabileceği gibi ülkenin dünya çapındaki ekonomik ve siyasi etkisini güçlendirebileceği değerlendirilmektedir.
Çin’in YZ alanındaki hızlı ilerlemesi, küresel rekabeti de etkilemektedir. Özellikle ABD ile arasında bir YZ rekabeti yaşanmakta, her iki ülke de bu alanda liderlik için stratejiler geliştirmektedir. Çin’in 2030 hedefleri, küresel YZ ekosisteminde dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahiptir (Kriter, 2023).
- Yapay Zekâ Etiği ve Düzenlemeler
Yapay zekânın hızlı gelişimi, alandaki gelişim ile birlikte aynı zamanda etik ve düzenleyici zorlukları da beraberinde getirmektedir. Çin, yapay zekâ etiği konusunda küresel bir çerçeve oluşturmaya yönelik adımlar atsa da bu alanda ciddi zorluklarla karşı karşıyadır. Özellikle veri güvenliği, mahremiyet, karar alma süreçlerinde şeffaflık gibi konular, yapay zekâ etiği açısından büyük önem taşımaktadır. Çin, yapay zekânın sorumlu ve güvenli bir şekilde kullanılmasını sağlamak için çeşitli düzenlemeler getirmeyi planlamaktadır. Bu çerçevede, algoritma şeffaflığı ve veri koruma gibi alanlarda standartlar belirlemeyi hedeflemektedir.
Ayrıca, yapay zekâ teknolojilerinin askeri ve gözetim alanında kullanılması da uluslararası toplum tarafından yakından izlenmektedir. Çin, kamu güvenliği ve gözetim alanlarında yapay zekâyı yaygın bir şekilde kullanmaktadır. Ancak bu durum, insan hakları ve kişisel mahremiyet konusunda endişeleri de beraberinde getirmektedir. Özellikle Batı dünyasında, Çin’in bu alandaki uygulamaları yoğun eleştiriler alırken Çin ise bu teknolojileri ülke içindeki düzen ve güvenliği sağlama amacıyla kullandığı açıklamasını yapmaktadır.
Sonuç
Çin, 2030 yılına kadar YZ alanında küresel lider olma hedefini, geniş bir stratejik çerçeve ile şekillendirerek YZ’yi ekonomisinin temel itici gücü haline getirmiştir. Büyük veri zenginliği, güçlü teknoloji devleri, hükümet desteği ve gelişmiş eğitim-araştırma altyapısı sayesinde Çin, sağlık, eğitim, ulaşım, finans, savunma, tarım ve akıllı şehirler gibi kritik sektörlerde YZ uygulamalarını yaygınlaştırarak ekonomik büyümesini ve toplumsal dönüşümünü hızlandırmıştır.
2030 yılında Çin’in yapay zekâ alanında küresel bir lider haline gelmesi, ülkenin ekonomik gücünü ve stratejik etkisini artıracağı değerlendirilmektedir. Çin’in bu alanda geliştirdiği politikalar, altyapılar ve teknolojik çözümler sadece kendi içinde değil, uluslararası arenada da geniş yankılar uyandıracağı düşünülmektedir. Ancak bu süreç, küresel rekabeti ve teknoloji savaşlarını da derinleştirebileceği için Çin’in yapay zekâ alanındaki öncülüğü, ABD ve Avrupa gibi diğer büyük güçlerin de bu alanda daha fazla yatırım yapmasına neden olabilir.
2030 sonrası dönemde ise Çin, YZ’yi robotik, biyoteknoloji, kuantum hesaplama ve uzay teknolojileri gibi ileri alanlara entegre ederek teknolojik liderliğini pekiştirmeyi ve küresel standartları belirlemeyi amaçlamaktadır. Ancak bu yükseliş, ABD ve Avrupa ile rekabeti artırarak etik, veri güvenliği ve uluslararası iş birliği konularında yeni zorlukları da beraberinde getirmektedir. Çin’in YZ stratejisi, sadece kendi iç dinamiklerini değil, aynı zamanda küresel güç dengelerini şekillendiren bir dönüşüm hareketi olarak 21. yüzyılın teknolojik ve politik düzenini derinden etkilemektedir.
Bu bağlamda Çin’in yapay zekâ stratejisi ve gelişmeleri, dünya genelinde büyük bir etkiye sahip olacak ve gelecekte teknolojik, ekonomik ve politik güç dengelerini yeniden şekillendirecektir. Yapay zekânın dönüşüm gücü ve Çin’in bu alandaki yükselişi, 2030 yılına kadar olan süreçte hem Çin’in iç dinamiklerini hem de küresel ilişkileri derinden etkileyebileceği değerlendirilmektedir.
Kaynakça
Bloomberg HT. (2019). Yapay zekâda ülkelerin stratejik hamleleri. https://www.bloomberght.com/yapay-zekada-ulkelerin-stratejik-hamleleri-2238673
Kriter Dergi. (2023). Yeni Yüzyılın Soğuk Savaşı: ABD-Çin Arasındaki Yapay Zekâ Temelli Teknopolitik Rekabet. https://kriterdergi.com/dis-politika/yeni-yuzyilin-soguk-savasi-abd-cin-arasindaki-yapay-zek-temelli-teknopolitik-rekabet
Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve UDİAD’ın editöryal politikasını yansıtmayabilir.